Liposuction’da altın kural: Cilt esnek olmalı

24 Temmuz 2008 - Hürriyet Gazetesi

Liposuction yöntemi, 0.5 santimetrelik küçük bir deri kesilerek bölgedeki yağ tabakasını 2-4 milimetre kalınlığındaki minik kanüller (ince borucuk) yardımı ile azaltmak ve şekillendirmeyi amaçlıyor.

Burada en önemli olan iki şey var: Birincisi deri elastikiyetinin yeterli olması ve hastanın genel sağlık durumunun iyi olması.

Hastanın deri yaşı olarak da ifade edebileceğimiz deri elastikiyeti, bölgeye uygulanacak işlemden sonra içi boşaltılacak derinin kendini toparlayabilme yeteneğini gösteriyor. Yaşı 50-55 olan ancak deri yaşı ve elastikiyeti iyi olan bir çok hastaya liposuction başarıyla uygulanabilmektedir. Bunun yanısıra liposuction yapılacak kişinin genel sağlık durumu ve vücudun bu operasyonu kaldırıp kaldıramayacağı da işlemin başarısında etkili. Bu nedenle ameliyat öncesinde kalp, akciğer ve genel kan tablosu açısından değerlendirilerin yapılarak, gerekirse bazı önlem ve destek tedavilerinin verilmesi gerekmektedir.

Liposuction için en uygun hasta grubu lokalize yağ fazlalıklarının olduğu kişilerdir. Yapısal olarak basenlerde, kollarda, alt bacaklarda, ayak bileklerinde, çene altında, karında, memelerde diğer vücut bölgelerine oranla daha fazla yağ birikir ve şekil bozuklukları ortaya çıkar. Kilo vermekle gitmeyen bu fazlalıklarda liposuctiondan çok iyi sonuç alınır. Son yıllarda obez sayılabilen hastalara da liposuction uygulanmaktadır. Ancak bu işlemde kilosu daha az olan kişilere göre daha fazla yağ alınacağından (10-12 litrelere çıkılacağından), ameliyat öncesi çok ciddi ön hazırlıkların yapılması ve yüksek standartlı ameliyathanelerde gerçekleştirilmesi gerekiyor.

 

DÜŞÜK DOZ İLAÇ AĞRIYI AZALTIYOR

Liposuction uygulamalarında ameliyat bölgelerine operasyon sırasında verilen sıvı içerisinde bulunan lokal anestezik ilaçlardan dolayı, genel anestezi düzeyinin çok düşük tutulması gerekiyor. Düşük doz ilaç verilmesi, ameliyat sonrasında da ağrı problemini ortadan kaldırıyor. Liposuction işlemi sırasında alınacak yağ miktarı düşükse, sadece lokal anestezi uygulanabilir. Ancak liposuction lokal anestezi ile yapılacaksa, işlem sırasında en önemli unsur vücudun sıvı -elektrolit dengesinin sağlanması olduğundan, tıbbi donamımı yeterli hastanelerde uygulanması gereklidir. Liposuction sonrası oluşabilecek komplikasyonların çok büyük kısmı bu yaklaşımda bulunmamaktan kaynaklanmaktadır.

"Lipo" adını taşıyor hepsi aynı kapıya çıkıyor

Son yıllarda liposuction kelimesinin dışında, "liposhaping" ve "liposculptrure" gibi isimler de duymaya başladık. Değişik isimler altında yapılan bu yöntemlerin birbirinden farkları yoktur. Kullanılan kanüllerin kalınlıkları aynıdır. Liposuction işleminin, selülitin yok edilmesinde direkt etkisi yoktur. Ancak bölgedeki yağ volümünün azaltılması ve yer yer bu bantların ameliyatta yerlerinden ayrılmasıyla belirli oranda iyileşme sağlanabilir. Ameliyat sonrasında LPG uygulamaları sellülit görünümünü azaltıcı sonuçlar sağlayabilir. UAL (Ultrasound asisted liposuction) yağ hücrelerinin parçalanmasında destek olarak kullanılabilir. Ameliyat süresini uzatabilen bu yöntem özellikle deri elastikiyetinin daha zayıf olduğu hastalarda tercih edilir.

Gizli dikiş uyguluyoruz

Eskiden kuru yöntemler tercih edilirken, artık superwet teknikler kullanıyoruz. Yağı alınacak bölgeye verilen sıvının içeriğinde, lokal anestezik ilaç ve kanamayı azaltan bir ilaç bulunuyor. Böylece ameliyat sırasında daha az kanama oluyor. Ameliyat sonrasında girilen deliklere gizli dikiş tekniği uygulanıyor. Ameliyat bölgelerinde özel elastik yapışan bandaj veya korse kullanılıyor. Bandajlar bir hafta sonra alınarak, 3-5 hafta korse kullanılması öneriliyor. Ameliyat sonrasında 1-2 gün kadar ağızdan alınacak ağrı kesiciler kullanılabilir, daha fazla gerekmez. Oluşan morluklar 1-2 hafta içerisinde geçecektir. Oluşan şişliklerin geçmesi için 3-6 hafta gerekir. Bu sürenin kısalması için bazı hastalara aletli lenf drenaj masajları önermekteyiz.

Topuk dikeni kilolu işilerde oluyor

Topuk dikeninin en büyük nedeni fazla kilolu olmaktır. 35-40 yaş sonrası hafif kilolu kişilerde görülüyor. Sert ayakkabı, ince kösele terlik giyen kişilerde sürtünmeye bağlı topukla deri arasında bir kemik dikeni oluşuyor. Bu kişilerin mutlaka yürüyüş için olan spor ayakkabısı giymesi gerekir. Parmak arası terliklerle yapılan uzun yürüyüşler de sağlığa uygun değildir. Parmak arası terliklerin arkası olmaması ve düz olması, uzun vadede hem bacak önündeki hem de arkasındaki kasları zorlar. Bir de kişide taban düşüklüğü varsa bu tür terlikler yorgunluk ve taban ağrısı, baldırdan bele kadar ağrı yapabiliyor.

International Hospital Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Bülent Aksoy

Terleme tedavisi

Lokal terleme yani el, ayak ve koltuk altı terlemesi strese bağlı olarak ortaya çıkar. Sınav dönemlerinde, iş başvurularında ya da görüşmelerde, stresin arttığı durumlarda terleme yoğunlaşıyor. Fakat bazı durumlarda tüm vücudu etkileyen terleme tiroidin fazla çalıştığı hipertiroidi dediğimiz hastalıkta, birtakım nörolojik rahatsızlıklarda, menopoz döneminde ve hastaların kullandığı ilaçlara bağlı olarak görülebiliyor. Terleme tedavisinde birçok yöntem uyguluyoruz. Bunlardan biri de içerisinde alüminyum klorid içeren ürünler. Bunların düzenli olarak gece kullanımıyla terlemeyi belli bir ölçüde azaltmak mümkün. Bunun dışında özel hazırlanmış formüllerimiz var.

International Hospital Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahu Birol

Siz Sorun Nuri Soysal Cevaplasın

Adres
Valikonağı Caddesi Gündoğdu Apt. No: 43 Daire: 1
Nişantaşı / İstanbul

Telefon
+90 (212) 234-5492  / +90 (212) 234-5428

Faks
+90 (212) 291-8014

Yasal Uyarı

Web sitemizde aktarılan bilgiler genel bilgilendirme ve bilinçlendirme amacıyla düzenlenmiş olup, kesinlikle teşhis ve tedavi yerine geçmez veya bunları tamamlayıcı uygulamalar olarak öngörülemez. Hasta gereksinmeleri ve sorunları mutlaka muayene ve konsültasyonlar sonucunda hastayla mutabık kalınarak oluşturulur.