Akne hakkında doğru bildiğiniz 20 yanlış

7 Ocak 2013 - Hürriyet Gazetesi

Toplumda daha çok ‘sivilce’ olarak adlandırılan “akne vulgaris” hastalığı, cilt sorunlarının en sık görüleni.

Yapılan araştırmalara göre her 100 kişiden 85’i yaşamında bu sorunla üç-beş kez karşılaşıyor.

Akne, ciltteki yağ bezlerinin iltihaplanmasıyla, fazla sebum üretimi sonucunda gözeneklerin kapanması ve bir bakterinin (P. Acnes) kendine ortam bulması nedeniyle ortaya çıkıyor.

Akne, tedavi edilebilir bir sorun. Bu sorunda yapılan en temel yanlış ise tedavide geç kalınması.

“Ergenlik sivilcesidir, gelir geçer” demeden, sivilceler ilk görülmeye başladığında hemen ilgili uzmanlara gidip tedavisinin yolunu aramak gerek.

Akne tedavisinde dermatologların verdiği ilaçlar kadar, estetik ve plastik cerrahi uzmanlarının uyguladığı peeling yöntemleri de etkilidir.

Peeling tedavisi, aknenin ilaçlarla tedavisinin ardından izleri gidermek için uygulanır. Ancak mutlaka uzman hekim gözetiminde, cilt yapısına, yaşanan sorunun derinliğine ve derecesine göre uygulanması gerekir.

 

BUNLARA DİKKAT EDİN

Tedaviden önce akne konusundaki yanlışları da düzeltmekte yarar var. International Hospital Cilt Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Ferzan Aytuğ, doğru bildiğimiz 20 yanlışı sıraladı:

1-KALITSAL DEĞİLDİR: Akne çoğunlukla genetik bir hastalıktır. Ayrıca bazı kişilerde genetiğin etkisiyle hiç oluşmaz.

2-SIKARSAN KURTULURSUN: Aksine, akne sıkılmamalıdır. Çünkü sıkılırsa, içinde bulunan enfeksiyon ve inflamasyonu dağıtmış olursunuz. Bunun sonucunda akne daha da büyür.

3-NEDENİ TEKTİR: Akne oluşumunda birçok faktör vardır. Bunlar arasında en etkili olanları; hormonlar, genetik nedenler, yağ bezlerindeki hücresel bozukluklar ve bakteri çoğalmaları.

4-AKNELİ CİLT SIK SIK YIKANMALIDIR: “Her şeyin fazlası zararlı” prensibi burada da geçerli. Yüzü çıplak elle, tahriş edici maddeler kullanmadan, sabah ve akşam iki defa olmak üzere yıkamak yeterlidir. Yüzü sürekli yıkamak ve asit oranı fazla ürünler kullanmak, sivilceleri daha da kötüleştirmekten başka bir işe yaramaz.

5-ERGENLİK DÖNEMİ SORUNUDUR: Akne ergenlik döneminde başlar ama ömür boyu da sürebilir. Bu yüzden “bekle-gör” politikasını izlemek yanlıştır. Sivilcelerin kendi kendine geçmesini beklemek yerine bir uzmandan yardım alınmalıdır. Sivilceler çıkar çıkmaz, sorun büyümeden önlem almak en doğru yaklaşımdır.

6-STRESTEN OLUR: Birçok hastalığın dolaylı faktörü olan stres, akneyi de alevlendirebilir. Aknenin varlığı da stresi artırabilir. Ayrıca kullanılan antidepresan ilaçlar da akneye yol açabilir.

7-SADECE KOZMETİK BİR SORUNDUR: Akne sadece kozmetik bir sorun değildir, çünkü özgüven ve morali de olumsuz etkiler. Kişinin depresyona girmesine bile neden olabilir.

8-YALNIZCA SİVİLCE ÜZERİNE İLAÇ UYGULANMALIDIR: Akne tedavisi, kişiye özgü olmak zorundadır. Bu nedenle iyi araştırılıp tedavi edilmelidir. Sadece sivilce üzerine ilaç sürmek etkili değildir. Tedavi, göz, dudak ve burun kenarı hariç tüm yüze uygulanmalıdır.

9-BAZI YİYECEKLER AKNEYE YOL AÇAR: Hiçbir gıdanın bu konudaki etkisi tam olarak kanıtlanmış değildir. Bazı araştırmalar “Fazla süt ve süt ürünü akne yapabilir” dese de bu konu net değildir. Ama kişi, bir yiyeceği çok tükettiğinde sivilcelerinin arttığını fark ediyorsa, daha az yemeyi deneyebilir.

10-MAKYAJ SİVİLCE YAPAR: Yağsız, hipoalerjenik kozmetik ürünlerin kullanılması daha doğrudur. Çünkü bazılarının içinde küçük dozda da olsa sivilce ilaçları vardır. Televizyon ya da sahne makyajı denilen ağır makyajlar, akne yapabilir. Bunun dışında “makyaj akne yapar” diye kesin bir kural yoktur.

11-ÇOK TERLEYİNCE AKNE ÇIKAR: Her çok terleyen kişide akne çıkmaz. Ancak terlemenin etkisiyle ciltte yağlanma artabilir, bu yağlanma da akneye yol açabilir. O nedenle özellikle spor yaparken yüzde 100 pamuklu geniş giysiler tercih edilmeli, terli kalmadan hemen duş alınmalıdır. Terleme ve akneye meyilli kişiler, yüzme sporunu tercih etmelidir. Hamam, sauna, buhar odası kullanımı sivilceyi artırabilir.

12-GÜNEŞ İYİ GELİR: Güneş, ilk aşamada yağlanmayı kısa süreli olarak baskılayabilir. Ancak uzun süreli güneşle temas, cildin soyulmasına, ölü hücrelerin gözenekleri kapatmasına ve sivilcenin tetiklenmesine yol açar. Lekelenme, deri kanseri ve iz riskini de artırır.

13-SİGARA SİVİLCE YAPAR: Sigara ciltteki bazı hücrelere zarar verir, erken yaşlanmaya yol açabilir, ancak akneye neden olduğuyla ilgili bilimsel bir veri yoktur.

14-YOĞUN TEMİZLEYİCİLER AKNEYİ GİDERİR: Aksine, cilde kese uygulanması ve yoğun soyucu etkisi olan temizleyicilerden fazla oranda kullanmak, akneye neden olur.

15-HER SİVİLCE AKNEDİR: Ciltte akneye benzeyen bazı oluşumlar ortaya çıkabilir. Kıl kökü sivilcesi, kıl batıkları, kıl kökleri belirginleşmesi, kızarıklıklar ve ağız çevresindeki sivilcelenmeler (akne rosacea) farklı şekilde tedavi edilmelidir.

16-SPORCU DESTEKLERİ AKNE YAPMAZ: Spor yaparken kapasiteyi artırmak amacıyla kullanılan destekler, çoğunlukla protein ve amino asit içerir. Eğer bunların içinde hormon varsa, akne yapabilir.

17-SOLARYUM, AKNEYİ YOK EDER: Solaryuma girmek sivilceyi tedavi etmez, tam tersine sivilcelenmeyi tetikleyip lekelenmelere, izlere ve kansere neden olabilir.

18-İSTEDİĞİM ZAMAN KURTULURUM: Bu doğru değil, tedaviye erken başlamak akneden ve izlerden kurtulmayı kolaylaştırır. Zaman geçtikçe tedaviye direnç gelişir. Geç tedavi nedeniyle iz gelişimi kaçınılmaz olur.

19-A VİTAMİNİ İÇEREN İLAÇLAR ZARARLIDIR: Şiddetli sivilce sorunu yaşayan, cildi yağlı kişilere yaklaşık 30 yıldır izotretionin içerikli (A vitamini türevi) bir ilaç veriyoruz. Bu, aknenin en başarılı tedavi şeklidir. Bazı kişiler, kulaktan dolma bilgilerle bu ilaçtan rahatsız olur, korkar. Oysa yaklaşık altı ay boyunca bu ilaçla tedaviye devam edilirse, yüzde 100’e yakın başarı sağlanır.

20-PEELING İŞE YARAMAZ: Peeling tarzı cildin soyulması prensibine dayalı tedavilerde, yağlanmayı azaltmak, ciltteki renk farkını gidermek, çukurları, izleri yok etmek, gözenekleri azaltmak hedeflenir. Süresi hekim tarafından ayarlanarak, uygun hastalarda tedaviye yardımcı olarak uygulanabilir.

Siz Sorun Nuri Soysal Cevaplasın

Adres
Valikonağı Caddesi Gündoğdu Apt. No: 43 Daire: 1
Nişantaşı / İstanbul

Telefon
+90 (212) 234-5492  / +90 (212) 234-5428

Faks
+90 (212) 291-8014

Yasal Uyarı

Web sitemizde aktarılan bilgiler genel bilgilendirme ve bilinçlendirme amacıyla düzenlenmiş olup, kesinlikle teşhis ve tedavi yerine geçmez veya bunları tamamlayıcı uygulamalar olarak öngörülemez. Hasta gereksinmeleri ve sorunları mutlaka muayene ve konsültasyonlar sonucunda hastayla mutabık kalınarak oluşturulur.