4 Şubat 2013 - Hürriyet Gazetesi
Günümüzde estetik amaçlı olarak yapılan işlemler cerrahi yöntemler ve cerrahi olmayan yöntemler olarak tanımlanıyor.
Eğer kişi cerrahi operasyona hazır değilse, cerrahi olmayan işlemlerle yapılan küçük dokunuşlarla da ışıltılı, pırıltılı, genç görünümlü bir cilt elde etmek mümkün oluyor.
Günümüzde estetik amaçlı olarak yapılan işlemler cerrahi yöntemler ve cerrahi olmayan yöntemler olarak tanımlanıyor. Ancak kime hangi işlemi uygulamak gerektiği konusu, hastanın beklentileri, hekimin bu beklentilerinin ne ölçüde karşılanabileceği gibi dinamiklerin çerçevesinde şekilleniyor.
Hastanın istemesi de yetmiyor, ne beklediğini, istediğini net bir şekilde belirlemesi, bu işlemi yapacak hekimi doğru seçmesi önem taşıyor. Eğer kişi cerrahi operasyona hazır değilse, cerrahi olmayan işlemlerle yapılan küçük dokunuşlarla da ışıltılı, pırıltılı, genç görünümlü bir cilt elde etmek mümkün oluyor.
Estetik operasyonlardan önce kararlı ve net olmak çok önemli. Hastalarımız bize çoğunlukla ne istediklerini bilerek gelirler. Bir de kararsızlar grubu vardır ki, ameliyatla, ameliyatsız yöntemler arasında düşünüp dururlar.
Biz de onlara yüzlerinde radikal sonuçlar elde etmeyi sağlayan ameliyatı mı, yoksa daha küçük dokunuşlarla kendilerini bir süre daha idare edecek yöntemleri mi tercih ettiklerini sorarız. Bunu anlatırken de yüz germe ameliyatını örnek olarak veririz. Çünkü yüz gençleştirmede yüz germe kadar radikal sonuç elde edilmesini sağlayan bir yöntem yoktur.
Yüz germe uygun cilt elastikiyetine sahip kişilerin takvim yaşında 10-15 yıllık bir geriye gidişi sağlarken, yüzde estetik amaçlı uygulanan dolgu ve botoks gibi malzemeler kısa ve orta vadede gençlik sağlayabilir.
Estetikte kararsız kalanlara için kısa ve orta vadeli çözümler sunmak istediğimizden, çeşitli seanslar halinde tekrarlamak kaydıyla botoks ve dolgu maddelerinden yararlanıyoruz. Bu işlemlerden en sık yaptığımız botoks uygulamaları oluyor. Botoks daha çok yüzün üst bölgesindeki gençleştirme işlemi için etki sağlıyor. Alnın üst kısmındaki kırışıklıklar, göz çevresindeki çizgilenmeler ve kaşları çatınca iki kaş arasında oluşan çizgilenmelerde genç bir görüntü elde etmek mümkün oluyor.
Dolgu maddelerini ise daha çok yüzün alt bölümünde kullanıyoruz. Örneğin burun kenarındaki çukurluklar, yüzde oluşan çukurlaşmalar, ameliyatlar sonrasında oluşan deformiteleri gidermede dolgu maddelerinden yararlanıyoruz. Dudaklar çok inceyse ve kırışıklıklar oluştuysa, dolgu maddeleriyle kontrollü bir şekilde kalınlaştırabiliyoruz.
Burada dikkat ettiğimiz bir nokta bazı yöntemleri ikili, üçlü kombinasyonlar halinde uygulamaktır. Çünkü tüm yüzde sorun varsa, sadece yüzün üst bölümüne botoks uygulayıp, alt kısmındaki kırışıklıkları önemsememek olmaz. Bu nedenle dolgu maddeleri ve botoksun kombinasyonu önemlidir. İnce kırışıklıklarda ve lekeler sonrasında tazeliğini yitirmiş bir cildin daha pırıl pırıl hale gelmesini istiyorsak, kimyasal peeling uygulamaları yapıyoruz.
Fraksiyonel lazer de uyguladığımız yardımcı yöntemlerimiz arasında geliyor.
Yüz gençleştirmedeki başarıyı cilt yapısının iyi analiz edilmesi, hasta beklentilerinin net bir şekilde öğrenilmesi, hekimin yapabileceklerini abartmadan sunabilmesi, kararlılık, yöntemlerin iyi kombinasyonu gibi faktörler etkiliyor.
Yüz germe uygun cilt elastikiyetine sahip kişilerin takvim yaşında 10-15 yıllık bir geriye gidişi sağlarken, botoks gibi malzemeler kısa ve orta vadede gençlik sağlayabilir.