14 Ocak 2013 - Hürriyet Gazetesi
Memeler dişiliğin sembolü olan organlardır. Bu nedenle kadınlar meme dokusunda gevşeme, sarkma olduğundan estetik yöntemlerle bunlardan kurtulmaya çalışıyor. Bazen doğumlar sonrasında meme içi dokusu gevşiyor, hastalar bunu memelerinin boşaldığı şeklinde yorumluyor. Günümüzde silikon protezlerle meme büyütülebiliyor, protez takıldıktan sonra da rahatlıkla bebek emzirmek mümkün olabiliyor.
Estetik yaptırmadan önce zihninizi kurcalayan soruları açıkça hekiminize sorabilmelisiniz. Buna güler mi, bu soru çok basit mi kalır diye asla düşünmeyin. Bu beden size ait ve yapılacak operasyonun olumlu, olumsuz sonuçlarından siz etkileneceksiniz. Dolayısıyla estetik operasyona karar verdikten sonra sorularınıza cevaplar arayın.
Kadınlar bedenlerinin hangi bölümüyle ilgili estetik düşünürlerse düşünsünler zihinlerinde birçok soruyla hekime geliyor. Söz konusu olan meme gibi bir organsa bu soruların içine anne olmakla birlikte gelişen kaygılar da ekleniyor.
Örneğin meme büyütme operasyonu yaptırmak isteyen kadınlar biz plastik cerrahi hekimlerine sıklıkla 5 soru sorarlar:
1-Protez taktırırsam bebeğimi emzirebilir miyim?
2-Büyük izler kalır mı?
3-Protez sonrası meme başında hissizlik sorunu olur mu?
4-İleride radyolojik tetkik yaptırdığımda mememdeki kitleler saptanabilir mi?
5-Memede sertlik ya da kapsül dokusu oluşuyor mu?
Şimdi bu 5 sorunun yanıtlarını sırasıyla vermeye çalışalım:
1- Silikon protez emzirmeye engel değildir: Memesine silikon taktığımız hastalarımız, rahatlıkla bebeklerini emzirebilir. Silikonun varlığı süt vermeye engel değildir. Engel olmamasının nedeni ise, silikon protezi memeye yerleştirirken süt kanallarına zarar vermememizden kaynaklanır.
Buradan herhangi bir doku çıkarmayız, bu nedenle süt kanallarından anne sütünün geçerek bebeğin ağzına ulaşmasında bir engel yoktur.
2- Protez takılınca çok büyük izler kalır mı?: Tüm ameliyatlardan sonra kesilen her bölgede iz kalır, ama biz cerrahların görevi, ustalığı biraz da oluşacak izleri iyi saklayabilmekten ileri gelir.
Meme protezi takacağımız zaman, üç ayrı yerden girerek protezi yerleştirebiliriz.
Meme başı etrafından, koltuk altından, meme kıvrımından yapılabilir. Biz meme başı etrafından yarım ay şeklinde kesiyle protezi yerleştiriyoruz.
Meme başı yeterli büyüklükteyse proteze izin veriyorsa bu yöntemle ameliyatı yaparız, memenin hemen altından 3-4 cm’lik kesiden yerleştiririz. Koltuk altı kesisini hiç tercih etmiyoruz, aslında kolay oluyor, iz olmuyor, ama memenin lenfatik drenajı bozuluyor. Eğer meme kanseri gelişimi olursa hasta zarar görebiliyor.
Meme başı etrafında kesi yapılan bölgede hafif bir kırmızılık kalır, zamanla solar, birkaç hafta sonra belirsiz hale gelir, bu izlerin silikleşmesi altı ayı bulur.
Bazı hastalar bu bölgelerde kabarıklık oluştuğunu söyler. Bu durumda hastada yara iyileşmesinde sorun olduğu anlaşılır, buna karşı çeşitli önlemler alırız, örneğin lazer yöntemiyle kabarıklığı gidermeye çalışırız ya da ilaçları kullanırız.
3- Meme başında hissizlik olur mu?: Hissizlik çok büyük oranda olmaz ama yüzde bir civarında hastada, hatta bazen daha bile az orandaki hastada meme başında hissizlik görülebiliyor.
Bunun çeşitli nedenleri var. Bu hissizlik sorunu, buradaki dokuyu keserken protezi yerleştireceğimiz yerdeki sinirlere zarar verilmesinden kaynaklanabiliyor.
Meme başı duyusunda yüzde 95-98 değişiklik olmuyor. Eğer meme başı duyusu arttıysa, azaldıysa ya da hiç yoksa yüzde 99 oranında yavaş yavaş bir yılın içinde geri geliyor. Buna karşılık hastaların yüzde 0,5-1’inde hissizliğin devam etmesi, yani duyunun geri dönmemesi durumu ortaya çıkıyor.
4- Memedeki kitleler saptanabiliyor mu?: Memeye silikon protez takılması, tarama amaçlı yapılan incelemelerde kitlelerin görülememesi gibi bir soruna neden olmuyor.
5- Memede sertlik, kapsül oluşuyor mu?: Silikon protez meme büyütmede çok sık kullanılan bir yöntemdir. Bu nedenle ameliyattan sonra memede kapsül oluşması geçmiş yıllardan günümüze sık sorulan sorular arasında yer alıyor.
Bu da şuradan kaynaklanıyor: Vücuda hangi yabancı madde girerse girsin, savunma sistemi o maddenin etrafında bir kılıf oluşturuyor.
Bazen bu ameliyatlardan sonra bu kılıf görülebiliyor, sert bir şekilde ele gelebiliyor.
Görüntü olarak adeta sıkılıp ezilmiş bir portakala benziyor. Ciddi ağrılara da yol açabiliyor, bu nedenle ağrı oluştuğunda hemen hekime başvurmakta yarar var.
Bu konudaki sevindirici gelişme, son yıllarda daha geliştirilmiş silikonların kullanılması sayesinde bu durumun daha az oranda görülmesidir.
Ameliyat sırasında hijyene çok dikkat edilmesi, oluşan kanamaların hemen durdurulması, kanama bölgesinin temizlenmesi de büyük önem taşıyor.