Meme küçültmede ‘Ters T’ izi out elma şekeri izi in

21 Mayıs 2012 - Hürriyet Gazetesi

Büyük meme sorunu, kişinin giyim kuşamından sosyal ortamlardaki davranışlarına pek çok alanda olumsuz etkiler yaratabiliyor. O yüzden biz estetik cerrahi hekimleri meme küçültme ameliyatlarına estetik işlemden çok, kadınları yükten kurtarmaya yarayan fonksiyonel bir ameliyat gözüyle bakıyoruz.

Türkiye’de kadınların bir bölümü küçük memeye sahip olmaktan yakınırken, önemli bir bölümü de büyük memelerden şikayetçi... Bu büyük meme sorunu özellikle de genç kızlık döneminde çok rahatsız edici olabiliyor. Kişinin giyim kuşamından sosyal ortamlardaki davranışlarına, hatta psikolojik durumuna kadar olumsuz etkiler yaratabiliyor. O yüzden biz estetik cerrahi hekimleri, meme küçültme ameliyatlarına estetik işlemden çok, kadınları yükten kurtarmaya yarayan fonksiyonel bir ameliyat gözüyle bakıyoruz.

Özellikle çok iri memeler kamburluğa, meme altında pişikler oluşmasına, bel ağrılarına yol açıyorsa, ameliyat kaçınılmaz oluyor. Günümüzde kullandığımız modern cerrahi teknikleri sayesinde artık memelerde daha az iz bırakmaya çalışıyoruz.

 

KIRMIZI İZLER BEYAZLIYOR

Meme ameliyatlarında en önemli unsurların başında etkili ve doğru bir planlama yapılması geliyor. Memeye tamamen yeniden bir şekil verdiğimiz için meme başının yerini doğru ayarlamamız gerekiyor. Bunun için bazı çizimler yapıyoruz.

Bu operasyonda fazla meme dokularını çıkarıyoruz. Çünkü bunlar memenin alt bölümünde sarkmış olan dokular. Operasyon sırasında bunun dışında, memenin her iki yanında bulunan dokular orta bölümde toplanarak memeye daha dik bir konum veriliyor. Meme başının etrafında, meme başından aşağı doğru ilerleyen dikine bir kesi oluşuyor.

Günümüzde ters “T” izinden kaçınmaya çalışıyoruz. Çok iri memelerde bile meme kıvrımının altında iz yaratmamaya özen gösteriyoruz. Meme küçültme ameliyatlarında elma şekeri şeklinde oluşan izi azaltmaya çalışıyoruz.

Son yıllarda bu teknik çok popüler olmaya başladı. Hastalarımız da bunu bildiklerinden, en az iz yaratan yöntemleri uygulamamızı talep eder hale geldi.

Meme küçültme ameliyatlarında oluşan iz, genellikle meme başı çevresinden aşağı yaklaşık 8-9 cm civarında olan bir kesi şeklindedir, modern cerrahide en çok tercih edilen teknik sadece dikine iz veren tekniktir. Bu teknikte meme altında boylu boyunca izden kaçınırız. Oluşan izler ilk birkaç ay çok kırmızıdır ama zamanla solup beyazlarlar. İyi bir meme ameliyatı, iyi bir planlamayla yapılır.

 

LIPOSUCTION TEKNİĞİ HERKESE UYGUN DEĞİL

En sık sorulan sorulardan biri, meme küçültme ameliyatlarında liposuction tekniğinin kullanılıp kullanılamayacağıdır. Meme küçültmek için operasyon dışında başka bir yöntem bulunmamaktadır. Ancak bunun da istisnaları vardır. Her ameliyatta olduğu gibi uygun hastaya uygun tekniklerin seçilmesiyle büyük memeyi küçültmede liposuction yöntemi de kullanılabilir. Bunun istisnası, liposuction kullanılacak memenin yağ dokusundan zengin ve derinin gergin olmasıdır. Bu da çok iri memelerde değil, daha küçük memelerde yapılabilmektedir.

Yöntem kısıtlı bir hasta grubuna uygulanabilmektedir. Öncelikle memenin sarkık olmaması gerekir. Aksi takdirde içeriden çok ince kanüllerle yağ alındığı için, dikleştirme yerine sarkma bile oluşabilir.

Çok ağrı yapmaz

Meme küçültme ameliyatları genel anestezi ile yapılır, genellikle 2,5-4 saat sürer. Ancak çok iri memelerde bu süre biraz daha uzayabilir. Kadınlar meme küçültme ameliyatlarının çok ağrılı operasyonlar olduğunu düşünerek korku yaşamaktadır. Ancak bu ameliyatlar sanıldığı kadar ağrılı değildir, hasta aynı gün ya da ertesi gün taburcu olabilir. Başta memeye dren yerleştirilir, 24-48 saat sonra da bu dren çıkarılır. Eriyen dikişler kullanıldığı için de operasyon sonrası daha az iz kalır ve dikiş alma derdi ortadan kalkar. Hasta, ameliyattan sonra, birkaç gün içinde işine dönebilir.

Siz Sorun Nuri Soysal Cevaplasın

Adres
Valikonağı Caddesi Gündoğdu Apt. No: 43 Daire: 1
Nişantaşı / İstanbul

Telefon
+90 (212) 234-5492  / +90 (212) 234-5428

Faks
+90 (212) 291-8014

Yasal Uyarı

Web sitemizde aktarılan bilgiler genel bilgilendirme ve bilinçlendirme amacıyla düzenlenmiş olup, kesinlikle teşhis ve tedavi yerine geçmez veya bunları tamamlayıcı uygulamalar olarak öngörülemez. Hasta gereksinmeleri ve sorunları mutlaka muayene ve konsültasyonlar sonucunda hastayla mutabık kalınarak oluşturulur.