24 Eylül 2012 - Hürriyet Gazetesi
Günümüzde güneş ışınlarından sadece yaz aylarında değil kışın da korunulması gerekiyor. Bu korunma cilt yaşlanmasının geciktirilmesi, güneş lekelerinin oluşmaması, en önemlisi de cilt kanserinden korunulması açısından çok önemli...
Yazın tatil rehavetine kapılıp korunma önlemlerine yeterince dikkat edilmediği için, vücudun korunmasız ve savunmasız kalan bölgeleri kahverengi lekelerle doluyor. Birçok insan vücutlarında daha önce görmedikleri bu lekelerle karşılaşınca da şaşırıyor.
Bu lekeleri yeni oluştuklarında, cilde iyice yerleşmeden ve derinleşmeden tedavi etmek büyük önem taşıyor. Aksi takdirde elde edilen sonuçlar hastalar açısından çok da tatmin edici olmayabiliyor.
Cilt lekeleri cildin üzerinde melanin pigmentlerinin birikmesiyle oluşuyor. Daha çok güneşe maruz kalan açık bölgelerde, göğüs, yüz, sırt, kol ve bacakta lekeler görülüyor. Lekelerin ne zaman oluştuğu, büyüklüğü, yeri, derinliği ve yoğunluğu hekimin bu konuda uygulanacak yöntemi seçmesinde etkili oluyor.
Genellikle daha derin ve büyük lekelere lazer uygulanıyor, hafif ve yoğun olmayan lekelerde ise kimyasal peeling tercih ediliyor.
UVA-UVB KORUMASI YOKSA LEKE OLUŞUMU KAÇINILMAZ
Cilt lekeleri sadece güneşin zararlı ışınlarının etkisiyle oluşmuyor. Kadınlar doğumsal kaynaklı lekelerden, gebelik dönemindeki hormon duyarlılığından kaynaklanan lekelerden, çillerden, akne izlerinden ve yaşlanmaya bağlı lekelerden de yakınıyor. Ve bunlardan da kurtulmak istiyor.
Tüm bu lekelerin yüzde 90’ı günümüzde uygulanan yöntemler sayesinde tedavi edilebiliyor, lekelerin rengi hafifletilebiliyor. Örneğin damarsal lekelerde ND Yag lazer kullanılarak, lekenin özelliğine, yerine, çapına göre başarılı sonuçlar elde edilebiliyor; seans sıklığı da yine lekenin yoğunluğuna göre ayarlanıyor.
Ancak bazı lekeler tekrarlayabiliyor, bunları önlemek için güneşten korunmak büyük önem taşıyor. Özellikle yaz aylarında yüksek koruma faktörlü, hem UVA hem de UVB ışınlarına karşı koruma sağlayan ürünler tercih edilirse, etkili bir korunma sağlanmış olur.
Ama şunu da hatırlatmak ve vurgulamakta yarar var; nasılsa yüksek faktörlü güneş koruyucu sürdüm diye düşünerek 7-8 saat teknede, sokakta, direkt güneş ışınlarına maruz kalmak, bu korumanın etkisiz kalmasına yol açabiliyor.
Bu nedenle geniş kenarlı şapka kullanmak, mutlaka güneş gözlüğü takmak, açık renkli ve vücudun leke oluşan bölgelerine koruyacak kıyafetler giymek de korunma önlemlerine yardımcı olacaktır.
Bahar ve kış aylarında da koruma faktörü daha düşük ürünlerle, yine UVA ve UVB’ye karşı güneşin zararlı etkilerinden korunulması gerektiği de unutulmamalı.
DOĞUMSAL LEKELERDE BAŞARI ORANI DÜŞÜK
Leke tedavisinde çok çeşitli lazerler kullanılıyor. Bu lazer cihazlarının başarı oranı, doğumsal lekelerde daha düşük; güneş lekelerinde, akne izlerinde, çillerde ve foto yaşlanma izlerinin giderilmesinde ise daha yüksek... Kadınlar doğum lekelerinden de ciddi sıkıntı çekiyor. Bu lekeler gebelik döneminde, hormonal değişikliklerden ya da gebelik öncesinde kullanılan doğum kontrol haplarından dolayı oluşuyor. Özellikle de yüz bölgesinde ve esmer tenlilerde görülüyor. Bu durumda lazerle soyma işlemi yapılıyor. Kimyasal peeling’le de lazer tedavisine destek olunarak olumlu sonuçlar elde edilebiliyor. Damarsal doğum lekelerinde ise ND Yag lazer kullanılıyor.