Kadınlar ’sarkan gıdı’ istemiyor

20 Mart 2008 - Hürriyet Gazetesi

Fazla kilolar tüm vücudun görünümünü bozuyor, şişmanlıkla birlikte sağlık sorunları ortaya çıktığı gibi kişinin kendisine duyduğu beğeni de azalıyor.

Kiloların etkisiyle yüz bölgesi genişlerken, gıdı ve boyun bölgesinde de sarkmalar ortaya çıkıyor. Gıdı olarak bilinen çene altından boyuna kadar uzanan bölgede biriken yağlar sarkık bir görüntüye neden oluyor. Bu bölgedeki sarkma en çok kadınları olumsuz etkiliyor. Kas ve yağ tabakasında deformasyon oluşuyor. Deri de kas ve yağ dokularının sarkmasıyla birlikte gevşiyor.

Kadınlar şişmanlık ya da yapısal sorunlarla, gıdı bölgesinde yağ biriktiğinde bu sorundan genç yaşta kurtulmak istiyor. Gıdı estetiği daha çok 30 ve 40’lı yaşlarda yaptırılmak isteniyor.

 

NELER YAPILABİLİYOR

Sadece yağ problemi olan kişilerde "liposuction" yöntemiyle biriken fazla yağları alıyoruz. Üstelik çok da iyi sonuç elde ediyoruz. Ancak liposuction yapabilmemiz için deri esnekliğinin yeterli olması gerekiyor. Lokal anestezi ile çene altından küçük bir delikten içeri giriliyor. Buradaki yağları azaltarak o bölgeyi çok güzel bir hale getirebiliyoruz. İşlemden sonra gıdıya elastik bir bandaj takıyoruz. Yaklaşık 4-5 gün içinde bandajı da buradan alarak ameliyatın iyileşme sürecini takip etmeye devam ediyoruz. Sadece yağ sorunu olan insanlarda bu bölgeye yapılacak liposuction yeterli. Eğer kas tabakasından aşağı bir düşüklük varsa ve yağ dokusu da varsa bu defa yapılacak işlem daha karmaşık. Çünkü hem yağ tabakasını azaltmamız gerekiyor hem liposuction yapmak ve açık cerrahi uygulayarak toparlamamız gerekebiliyor. Gıdı bölgesindeki kasta hafif bir düşüklük varsa, bu bölgeye botoks uygulanması iyi sonuç verebiliyor.

 

ÇOK SARKTIYSA TOPARLAYIP GERİYORUZ

Gıdı bölgesinde aşırı kas ve deri gevşemesinin yanı sıra yağlananmanın da çok fazla olduğu kişiler olabiliyor. İleri derecede sarkmış gıdı bölgesindeki yapılarda hem kas tabakasını hem fazla yağları hem de üstteki sarkmış deriyi toparlamak gerekiyor. Bu durumda yapılan işlem, alt yüz germe operasyonu biçiminde oluyor. Bu bölgelerde küçük ipler halinde yapılan germeler uzun vadeli sonuçlar vermiyor.

 

İŞLEMDEN SONRA AĞRI KANAMA VE İZ OLUYOR MU

Sadece liposuction yapacaksak ciddi bir ağrı oluşmuyor. Hastanın birkaç gün boyunca ağrı kesici kullanması yeterli oluyor. Buraya yapılacak bir botoks, herhangi bir ağrı, kanama veya iz oluşturmuyor. Boyun ve gıdı germesi geniş çapta yapılacaksa biraz daha detaylı cerrahi işlem gerektiriyor. Ama genelde estetik işlemler sonrasında ciddi ağrılar yoktur.

 

BOYUNDAKİ YAŞLANMAYA GERME ESTETİĞİ

Zaman içinde yaşın ilerlemesi ve yerçekiminin etkisiyle yumuşak doku sarkıyor. İleri derecede kilo alıp vermekle birlikte, deri altında yağ birikimiyle gevşeklik oluşuyor. Dokular aşağı doğru sarkıyor. Sadece deri değil oradaki kas yapısı da deforme oluyor. Bu durumu düzeltmek için de boyun germe işlemi yapılıyor. Eğer boyunda fazla yağ birikimi varsa, kas yapısını toparlamak ve deri altından germe işlemi yaparak bu bölgelerin gerilmesi ve derinin fazlasının çıkarılması gerekiyor.

Boyunda yan tarafa doğru uzanan çizgileri ince yağ enjeksiyonları ve kolajen enjeksiyonlarıyla azaltmak mümkün oluyor. Bu bölgelere yapılacak botoks uygulamaları, oluşan bantların giderilmesinde olumlu sonuçlar verebiliyor. Bu çeşit botoks ve enjeksiyon uygulamalarını daha genç yaştaki kişilerin boyunlarında uygulamayı tercih ediyoruz. İleri yaştakilere germe işlemi yapmayı daha doğru buluyoruz.

İşlemlerden sonra boyun hareketlerini belli bir süre kısıtlıyoruz. Bazılarında boyunluk bile kullanabiliyoruz. Hasta boynunu hareket ettirebilir ama boynun yan tarafına olan gerginliğini artırmaması açısından aşırıya kaçmasını istemiyoruz.

 

İZ VE AĞRI OLUYOR MU

Yapılacak işleme göre küçük izler olabilir, bunlar rahatsız edici değildir, boyun germe ve alt yüz germe birlikte yapılıyorsa kulak arkasından, kulak içinden devam eden bir iz oluşabilir. Bu izin çok önemli bir belirginliği yoktur.

 

BOYUN ESTETİĞİNİ EN ÇOK KİMLER İSTİYOR

Kadınlardan daha sık talep var. Erkekler yüz estetiğini kadınlara göre daha az istiyor. Yüz ameliyatlarını en çok tercih edenler kadınlardır. Ancak burun ve gözkapağı ameliyatlarında erkekler de kadınlar kadar estetik olmak istiyor.

Boyun ameliyatları erkekler açısından bazı dezavantajlar içeriyor. Oluşacak izler kadınlarda daha rahat saklanabiliyor. Erkeklerde sakallar ve makyaj ile izlerin gizlenememesi sorun yaratıyor.

 

Ciltteki beyaz lekeler hastalık habercisi olabilir

Güneşin zararlı ışınlarının etkisiyle oluşan kahverengi lekeler estetik olarak kötü bir görüntü yaratıyor. Ancak ciltteki beyaz lekeler lupus (pullu, kelebek tarzında lekelerin olduğu deri hastalığı), malign melanoma (deri tümörü), vitiligo (ciltte büyük beyaz lekeler oluşturan hastalık), mantar gibi önemli cilt hastalıklarının habercisi olabiliyor. Beyaz lekeler cilde rengini veren hücrelerin zarar görmesi ya da hücreye gönderilecek boyar renk maddesinin üretilememesi sonucunda oluşuyor. Özellikle yaz mevsimi mantara hazır bir ortam yaratıyor. Sanki cilde yapıştırıcı sürülmüş gibi oluyor. Terli dolaşmak, sık duş almamak mantarın oluşumunu kolaylaştırıyor.

Beyaz lekelerin oluşma nedenine göre tedavi planı yapılıyor. Nedene yönelik tedavilerde başarılı olunuyor. Mantar enfeksiyonunu mutlaka tedavi etmek gerekiyor çünkü tekrar edebiliyor. Derinin ph dengesi bir defa bozulduysa, bundan sonra da bozulabiliyor. Mantara karşı her yıl yaz mevsiminden önce koruyucu tedaviler vermek gerekiyor. Bunun için lokal ve ağızdan tedaviler uygulanıyor. Ayrıca çamaşırların iç yüzünden ütülenmesi tekrar bulaşmaması için büyük önem taşıyor. İndirimli satışlardan alınan, kıyafetlerin de mutlaka yıkanıp iç yüzlerinden ütülendikten sonra giyilmesi gerekiyor.

International Hospital Etiler Tıp Merkezi’nden Dermatoloji Uzmanı Dr. Hasibe Özkılıç

 

Günde 50-100 adet saç kaybı normal

Her gün ortalama 50-100 adet saç kaybını normal olarak kabul ediyoruz. Bu sayının üzerindeki saç dökülmesi zaman içinde saçların seyrelmesine sebep oluyor. Genel olarak seyrelmenin sebebi büyüyen saçların azalması, dinlenme fazındaki saçların artışı ve saçların incelmesinden kaynaklanıyor.

Saç dökülmesinde sebebe dayalı tedavi yapıyoruz. Kansızlık durumunda eğer demir veya vitamin eksikliği kanıtlanmışsa, demir ve vitamin eksikliğini tedavi ediliyoruz. Tiroid hastalığı varsa bir endokrinoloji uzmanının gözetiminde tedaviyi planlıyoruz. Eğer aşırı diyet ve yetersiz beslenme durumunda, protein eksikliği var ise, proteini yerine koyma tedavisi verilmesi önemli. Yumurtalık ve böbrek üstü bezinden salgılanan androjen hormonların fazlalığı saptanırsa, anti-androjen ilaçlar verilebilir. Tedavinin diğer ayrıntıları hastanın özel durumları değerlendirilerek planlanır.

Kozmetik ürünler saç döker mi?

Bazı kozmetik ürünler, güneş ışını, X-ışını, sıcak, çekme ve su, saç dokusu üzerine olumsuz etki yaparak, saçların incelmesine sebep olabilir. Sağlıklı saç teli çevresel faktörlere karşı dayanıklıdır. Hasar görmüş saçlar daha kolay şekilde kozmetik ürünlerden etkilenerek, kırılgan olur ve dökülmeye uğrar. Unutmamak gerekir ki kozmetik ürünlerin büyük bir kısmı zararsızdır. Hatta saç yapısında olumlu etkileri de olabilir.

Saç ekme yöntemleri faydalı sonuç verir mi?

Saç ekme çeşitli teknikler ile yapılabilir. Kadınlarda özellikle mini-graft yöntemi daha yoğun seyrek alanlara yapıldığında, iyi sonuçlar alınabilir. Saç ekimi -kafanın arkasından ve saçların yoğun olduğu alandan-, cerrahi yöntemlerine başvurmadan önce diğer tedavi yöntemlerinin değerlendirilmesi önemlidir. Uygun hasta seçimi yapılmalı ve uygun cerrahi teknik de iyice araştırılmalıdır.

Acıbadem Kocaeli Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Arda Eminzade

Siz Sorun Nuri Soysal Cevaplasın

Adres
Valikonağı Caddesi Gündoğdu Apt. No: 43 Daire: 1
Nişantaşı / İstanbul

Telefon
+90 (212) 234-5492  / +90 (212) 234-5428

Faks
+90 (212) 291-8014

Yasal Uyarı

Web sitemizde aktarılan bilgiler genel bilgilendirme ve bilinçlendirme amacıyla düzenlenmiş olup, kesinlikle teşhis ve tedavi yerine geçmez veya bunları tamamlayıcı uygulamalar olarak öngörülemez. Hasta gereksinmeleri ve sorunları mutlaka muayene ve konsültasyonlar sonucunda hastayla mutabık kalınarak oluşturulur.