Alındaki derin çizgileri botoks yok ediyor

15 Eylül 2008 - Hürriyet Gazetesi

Hepimiz yaşımız ilerlemeye başladıkça vücudumuzdaki değişiklikleri aynada yavaş yavaş görmeye başlarız.

Her insanın genetik mirası farklı olduğundan, bu sürecin ortaya çıkma hızı da farklıdır. Ancak hiç şüphe yok ki, ister kadın isterse erkek olsun, yüzümüzde oluşan değişiklikler bizi vücudumuzda oluşanlara göre daha çok rahatsız ediyor.

Alnımızdaki derin ve yatay çizgiler, gözlerimizin kenarında, üstündeki kırışıklıklar, göz torbalarımızın belirginleşmesi, burun kenarlarındaki çizgilenmelerin derinliği, dudak üstü kırışıklıkları, boynumuzdaki çizgilenmeler derken artık cildimizin gençliğimizdeki gibi "çizgisiz ve ışıltısız" duru görüntüsünün kaybolduğunu görürüz.

Bunların hepsi de estetik operasyonlar, dolgu maddeleri, botoks işlemleriyle halledilebilen sorunlar. Ama yukarıda saydıklarımızın içinde biri var ki, kadınların da erkeklerin de mutlaka estetikteki olmazsa olmazlarından biri.

İster "Mimiklerin fazla kullanılması" deyin, ister "Güneşin etkisiyle daha da kırıştı alnım" deyin, ya da "Yatay çizgilerin alnıma yerleşmesiyle ifadem değişti" deyin. Aynaya baktığınızda alnınızdaki bu çizgilerden rahatsızsanız, bu sorundan estetik ile kurtulmanız mümkün.

Alındaki çizgilerin yok edilmesi ve şakaklara daha genç bir görüntü verilmesi için, "alın germe" ve "şakak germe" işlemlerinde botoksun yanı sıra endoskopik cerrahi yöntemlerinden de yararlanıyoruz.

Üstelik sadece alnınızdaki çizgilenmeyle iş bitse daha kolay, bir de kaşlar arasındaki dikey çizgiler var. Yerçekimi buradaki dokuyu kaşla birlikte aşağı doğru hareketlendiriyor, sarkmasına da yol açıyor. Dolayısıya ameliyat ile bunların tedavisini planlarken, oluşan kırışıklıkların giderilmesi, gerekirse buradaki yumuşak doku ve aşırı miktarda büyümüş kas yapısının orijinal yapısına getirilmesi için de birtakım sistemler kullanmak gerekiyor. Bunların bir kısmı cerrahi işlemler olabildiği gibi, bir kısmı da "minimal invaziv" işlemler dediğimiz, küçük girişimler. Minik iğneler ve dolgu malzemeleriyle yapılan işlemler.

 

DERİN ÇİZGİLER İLE DOLAŞMANIZA GEREK YOK

Alın ve üst yüz bölgesinin oluşmuş problemlerinde düşüklerin ve kırışıklıkların giderilmesi için botoks enjeksiyonları mükemmel sonuç veriyor. Bu sayede yer çekimiyle oluşan çizgileri, doku ve kasların bozulan dengelerini botoks teknikleri uygulayarak gideriyoruz.

Botoks uygulamalarını belirli sürelerle tekrarlamak gerekiyorsa da, alınan sonuçların yüz güldürücü olması nedeniyle kırışıklık ve çizgilerinden kurtulmak isteyenler botoksu öncelikle tercih ediyor. Tabii sadece botoksun yeterli olmadığı kişiler de bulunuyor. Botoks ile germe işlemi yaparken, çok derinleşmiş çizgilerin ve çukurlukların özel dolgu maddeleriyle doldurularak, dokunun tekrar kendini toparlaması ve alnın genç bir görünüme kavuşması sağlanıyor.

Tüm dünyada da alın germe işleminde aslında trend botokstan yana. Çünkü insanlar botoksla kısa sürede, ağrısız ve acısız yapılabilecek bir germe yöntemi mümkünken, ameliyattan uzak durmayı tercih ediyor. Artık cerrahi yöntemlerle yapılan alın germe işlemleri son yıllarda oldukça azaldı diyebilirim. Botoks düzenli aralıklarla tekrarlanarak, elde edilen kırışıksız, çizgisiz görüntünün uzun bir süre korunmasını sağlıyor. Dolgu maddeleri de çukurlukların doldurulmasını sağlayarak destekleyici bir uygulama olarak elimizin altında bulunuyor.

 

ENDOSKOPİK YÖNTEMLE ŞAKAK GERİLEBİLİYOR

Aslında alındaki çizgilenme ve kırışıklıkların tek başına tedavisi, duru, genç ve ışıltılı bir görünüme sahip olmak için yeterli değil. Çünkü alından aşağıda yer alan şakak bölgesi de, yaşlanma ve yerçekiminden nasibini alıyor. Şakak germede eğer cerrahi yöntem tercih edilecekse, hasta ve doktor buna birlikte karar veriyor.

Şakak germede son 10-15 yıldır hekimler, alın germede de kullandıkları "endoskopik yöntem"i sıkça kullanıyor. Endoskopik cerrahide germe işlemi uygulanacak bölgeye birkaç küçücük delikten girilerek, kamera aracılığıyla işlem yapılan alan da görülerek estetik uygulanabiliyor. Endoskopik cerrahinin gelişimiyle eskiden kullandığımız büyük cerrahi işlemlerin yerini daha küçük alın ve şakak germe operasyonları aldı.

Gererken saçları koruyan yöntem

Endoskopik yöntemde, birkaç küçük delikten içeri girip buradaki kas ve deri yapısını geriyoruz. Kas ve deri yapısını yaşlanma, yerçekiminin etkisiyle düşmüş olduğu yerden eski yerine taşıyarak, dokuları sabitleştirmiş oluyoruz. Ameliyattan sonra iki veya üç gün boyunca hastaya sargılı bandaj uyguluyoruz.

Germe işlemi uyguladığımız hastamız banyosunu, ameliyatın üçüncü ya da dördüncü gününden itibaren yapabilir. Ameliyattan sonraki dönemde rahatsız edici, şiddetli ağrılar görülmez. Sadece gerginliğin yarattığı hafif bir baş ağrısı olabilir. Bu da ağrı kesici bir ilaç alınarak giderilebilir. İşlemden sonraki üç ve beşinci gün arasında şişme olabilir. Bir hafta on gün içinde bu yakınmaların hepsi ortadan kalkacaktır.

Diyabet hastaları oruç tutabilir mi?

Ramazan ayının yaklaşmasıyla, hayat boyu beslenmelerine yüksek hassasiyet göstermesi gereken diyabet hastalığında oruç üzerine tartışmalar başladı. Diyabet hastalarının ramazan ayında beslenme konusunda özellikle dikkat etmesi gereken noktaları anlattı.

Oruç tutmaları yüksek risk taşıyan hastaları şu şekilde sıralayabiliriz:

-Sıklıkla hipoglisemiye (şeker düşüklüğü) giren hastalar

-Hipoglisemilerini fark etmeyen hastalar

-Kan şekerleri iyi ayarlanmamış hastalar

-Ramazan ayından hemen önceki dönemlerde ciddi diyabet koması hikayesi olan hastalar

-Tip 1 diyabet hastaları

-Hastalıklarının kontrolünü bozan ciddi akut hastalık yaşayan hastalar

-Kronik böbrek yetersizliği olan ve/veya diyaliz tedavisi gören hastalar

-Hamile diyabet hastaları

-Kan şekeri orta derecede yüksek olan hastalar

-Orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalar

-Yalnız yaşayanlar diyabet hastaları

-Yaşlı diyabet hastaları

-Bilinç durumunu etkileyen ilaçlar kullanan diyabet hastaları

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ender Arıkan

Siz Sorun Nuri Soysal Cevaplasın

Adres
Valikonağı Caddesi Gündoğdu Apt. No: 43 Daire: 1
Nişantaşı / İstanbul

Telefon
+90 (212) 234-5492  / +90 (212) 234-5428

Faks
+90 (212) 291-8014

Yasal Uyarı

Web sitemizde aktarılan bilgiler genel bilgilendirme ve bilinçlendirme amacıyla düzenlenmiş olup, kesinlikle teşhis ve tedavi yerine geçmez veya bunları tamamlayıcı uygulamalar olarak öngörülemez. Hasta gereksinmeleri ve sorunları mutlaka muayene ve konsültasyonlar sonucunda hastayla mutabık kalınarak oluşturulur.