Organ bağışında estetik dönemi

2 Nisan 2012 - Hürriyet Gazetesi

Artık güzelleşmek için estetik operasyon yaptıranların dışında, organlarını bağışlayarak sevdiklerinin hayatını kurtaran canlı vericiler de ameliyatlarında estetiğe önem veriyor.

Günümüzde estetik kavramı hayatımızın birçok alanında bizler için önem taşıyor. Artık güzelleşmek için estetik operasyon yaptıranların dışında, organlarını bağışlayarak sevdiklerinin hayatını kurtaran canlı vericiler de ameliyatlarında estetiğe önem veriyor.

Açık cerrahi yöntemlerle yaklaşık 30 cm’lik izlerle yapılan bu ameliyatlardan çekinen kişilere, göbek deliğinden açılan 4-5 cm’lik bir kesiyle operasyon yapılarak, hem vericinin böbreğinin zarar görmesi önleniyor hem de ameliyat sonrasında kişi büyük bir yara iziyle yaşamak zorunda kalmıyor.

Organ nakli operasyonları, ülkemizde başarıyla uygulanıyor. Bu alanda çalışan çok önemli cerrahlarımız var. Son yıllarda laparoskopik cerrahideki gelişmeler, hastaların hayatını kurtaran bu operasyonlarda da estetik beklentileri karşılar hale geldi.

Nakil hastası estetik mi düşünürmüş demeyin. Hastalar yıllarca diyaliz için ya da yeni bir karaciğer için, kalp için sırada bekleyip bu amaçlarına kavuşmanın büyük sevincini yaşıyorlar. Ama cerrahlar hastalarının hayatını kurtarmak kadar, morallerini de yüksek tutmak durumunda.

Bunun içinde estetik kaygıların giderilmesi de vardır. Kimse göğsünde, karnında büyük yara izleriyle dolaşmak, kötü anılarını hatırlamak istemez. Estetik bir görünüş nakil sonrasında da önemsenmelidir.

 

CANLI VERİCİLERİN ESTETİK KAYGISI YÜKSEK OLABİLİYOR

Bu konuda benimle aynı görüşü başlayan Acıbadem Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı ve International Hospital Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Alihan Gürkan, özellikle böbrek nakli ameliyatlarında kullandığı tek port cerrahisi hakkında bilgi verdi.

- Ölen kişilerden bağışlanan organların sayısı yetersiz kaldığı için, gönüllü ve canlı vericilerden nakil yapmak zorunda kalıyoruz. Ancak bağışçılar, bu operasyon kozmetik açıdan kötü bir görüntü oluşturacağı için sıkıntı duyuyor.

- Açık cerrahi teknikler kullanılarak yapılan böbrek nakli operasyonunda, karın bölgesinde hem büyük kesiler oluşuyor, hem kişinin iyileşmesi daha uzun zaman alıyor. Biz de hastalarımızın, organ bağışında bulunan sağlıklı insanların estetik kaygılarını, daha hızlı iyileşme isteklerini göz önünde bulundurarak kapalı yani laparoskopik yöntemle nakil ameliyatlarımızı yapıyoruz. Laparoskopik cerrahide şu ana kadar geldiğimiz son nokta: “Tek port cerrahisi.”

- Tek port cerrahisinin farkı şu: Tek delikten giriliyor, hastada 30 santimetrelik ameliyat izi yerine, göbek bölgesinde 4-5 santimetrelik bir ameliyat izi kalıyor.

- Ancak operasyon anlattığım gibi kolay değil. Çünkü “tek port laparoskopik yöntem” ile böbrek operasyonu, laparoskopik işlemler arasında en zor olanı. Bu operasyonu yapmanın zorluğu şurada: Birincisi hayat kurtarmak zorundayız. İkincisi canlıdan aldığımız böbreğe hiçbir şekilde zarar vermemek durumundayız. Operasyon sırasında 10-12 santimetre boyutundaki bir böbreği zarar vermeden, göbekte açılan 4-5 santimetrelik bir kesiden çıkarmak oldukça zor ve deneyim gerektiren bir işlem.

- Böbreğini bağışlayan kişi açık cerrahi yöntemle yapılan operasyondan sonra 1,5 ayda normal hayatına dönebiliyor. Tek port ameliyatı yönteminde ise 7-10 günde normal hayatına kavuşuyor.

Siz Sorun Nuri Soysal Cevaplasın

Adres
Valikonağı Caddesi Gündoğdu Apt. No: 43 Daire: 1
Nişantaşı / İstanbul

Telefon
+90 (212) 234-5492  / +90 (212) 234-5428

Faks
+90 (212) 291-8014

Yasal Uyarı

Web sitemizde aktarılan bilgiler genel bilgilendirme ve bilinçlendirme amacıyla düzenlenmiş olup, kesinlikle teşhis ve tedavi yerine geçmez veya bunları tamamlayıcı uygulamalar olarak öngörülemez. Hasta gereksinmeleri ve sorunları mutlaka muayene ve konsültasyonlar sonucunda hastayla mutabık kalınarak oluşturulur.