Erkek işyerinde dert görünmek istemiyor

4 Mart 2013 - Hürriyet Gazetesi

Üst göz kapağındaki düşüklükler erkeklerin hoşuna gitmiyor. Göz altlarında oluşan torbalar, iki kaş arasındaki derin çizgilenmeler erkekleri daha sert gösteriyor.

Devrim Erbil’e teşekkür borcum var. Kendisi zaten çok büyük bir sanatçı ve de inanılmaz bir insan. Bana hayatımda görebileceğim en inanılmaz sanat eserini anlattı.

Günümüzde kadınlar kadar erkekler de kariyerlerinde dış görünüşlerine önem veriyor. Kaşlarının arasındaki derin çukurluklar ve sert çizgiler nedeniyle sinirli görünen bir erkek, bu görüntüyü değiştirmek için estetik işlemlerden yararlanabiliyor. Ya da göz altlarında oluşan şişlikler, göz kapaklarındaki düşüklük nedeniyle yorgun, üzgün görünüp estetik yöntemlere başvurabiliyor. Bu tür sorunlar nedeniyle insanlar estetiği kariyer-lerinde bir gereklilik olarak değerlendirdiklerinden dolayı yaptırıyor.

 

ERKEKLER EN ÇOK BURUN ESTETİĞİ YAPTIRIYOR

Kadınlar estetikteki tüm trendleri yakından takip ediyor. Erkekler ise belli konularda estetik yaptırmayı tercih ediyor. Türk erkekleri en çok burunlarının güzel görünmesini istiyor. Erkeklerin ikinci en çok yaptırdığı estetik ameliyatı türü ise göz kapağı estetiği.

Yaşlanma, kilo alma ve genetik nedenlerle üst göz kapağındaki düşüklükler erkeklerin hoşuna gitmiyor. Yaşla birlikte göz altlarında oluşan torbalar, iki kaş arasındaki çukurluk ve derin çizgilenmeler erkekleri daha sert gösteriyor.

Bu nedenle kariyer sahibi erkekler, burun estetiğinin yanı sıra, iki kaş arasındaki derin çizgilerden ve çukurluklardan kurtulmak, göz kapaklarındaki düşüklükleri gidererek sert, yorgun, sinirli ve üzgün görüntülerinden kurtulmayı tercih ediyor. Göz kapağı sorunları sıklıkla kilo alıp vermekle, belli bir yaşla derinin esnekliğini kaybetmesiyle ortaya çıkıyor. Gözün etrafındaki yağ dokusu dışarı doğru fıtıklaşarak torbalaşıyor. Ayrıca gözün etrafında mimik hareketleriyle birlikte ince kırışıklar oluşuyor.

Bazı kişilerde deri sarkmaları kişisel birtakım özellikler nedeniyle daha fazla oluyor.

Genetik yapı ‘kapaklı yapılar’ olarak adlandırılan bu özel göz kapağı tipindeki insanları yaratıyor.

Kolajen lifleri kendini bıraktığından bu durum ortaya çıkıyor. Bütün bunlarla deri fazlalığı oluşuyor. Derinin fazla olan kısmını çıkarmak gerekiyor.

 

ANATOMİK YAPI BOZULURSA YÜZÜN İFADESİ DE DEĞİŞİYOR

Üst göz kapağındaki sarkmaları önlemek amacıyla yapılan ameliyatlarda, fazla deri ve kas dokusu, yağ dokusuyla birlikte çıkarılıyor.

Ancak burada çok hassas bir cerrahi uygulamak gerekiyor. Bu ameliyatlarda gözün anatomik yapısını bozmamaya büyük özen gösteriyoruz.

Ameliyat sırasında germe işlemi değil toparlama işlemi yapıyoruz. Çünkü göz kapağı gerginliğe toleranslı bir bölüm değildir, orijinal yapı bozulur, göz açık kalır.

Orada gevşemiş olan bir yapı vardır. Yağ dokusunun fıtıklaşmasını önleyen yapıları sağlamlaştırıp sıkılaştırıyoruz.

Deri sağlamlaştırma işleminden sonra göz kapağını dikiyoruz. Bu dikişin de gözün çukur kısmında kalacak şekilde planlanmasına büyük özen gösteriyoruz. Bu ameliyatlarda çok ince ölçülere dikkat etmemiz lazım. Bu nedenle hastanın otururken, ayaktayken duruşlarına göre göz kapağının açılarına bakıp bazı hesaplar yapıyoruz.

Yerçekimi göz kapağına belli bir ivme verdiğinden bütün planları ona göre ayarlıyoruz. Ama bunu planlarken de hasta yattığında gözün açık kalmaması gerekiyor.

Birçok kez bunun ölçümlerini kontrollerini ameliyat öncesinde yapıyoruz. Çünkü iyi bir terzi, üç defa ölçer bir defa biçer.

Ameliyatta geri dönüş olmadığından, anatomik yapıları bozmadan planlamak gerekiyor. Bunun için ameliyat öncesi iyi planlama, iyi bir ameliyatın şartıdır.

Üst göz kapağına yönelik operas-yonların dışında, alt göz kapağında da estetik işlemler yapılıyor.

Bazı kişilerin göz altında oluşan torbalar çok rahatsız edici oluyor.

Yerçekimi göz kapağını o kadar zorluyor ki, göz etrafındaki yağ tabakasının dışarı doğru fıtıklaşması sorunu ortaya çıkıyor.

Yağ tabakası dışarı doğru fıtıklaşırken, bunun önündeki kas yapısı da gevşer, dışarı doğru fıtıklaşır. Aynı zamanda deri de şişlikle birlikte daha geniş bir şekilde büyümüş olur.

Bu ameliyatta da amaç bu torbaların, fıtıklaşmaların, fazla yağların alınmasıdır. Orada zayıflamış olan dokunun sağlamlaştırılması, gerekirse fazla büyümüş ve gevşemiş olan kas yapısının düzeltilmesiyle yapılan bir ameliyattır.

Deri fazlalığını da çok dikkatli bir biçimde alınması, deri yapısının güçlendirilmesi, daraltılması gereklidir. Göz yapısını bozmamak lazımdır.

Alt göz kapağı üst göz kapağına göre daha hassas bir yapıya sahiptir.

Bunun için gevşemiş olan alt göz kapağı derisini alırken, çok dikkatli davranmak gerekiyor. Yarım milimetre fazla çıkarılan ya da göz kapağını yarım milimetre aşağı çekecek bir hareket tüm göz yapısını bozacaktır.

Bir başka alt göz kapağı ameliyatı yapma şekli de göz kapağının iç kısmından artmış fıtıklaşmış yağ tabakasını almak, dıştaki deri dokusunu sıkılaştırmak için bu bölgeye lazer uygulamaktır.

Bu yöntemle gözün şekli hiçbir şekilde değişmeden eski göz yapısıyla ameliyat sonrası sonuca ulaşması hedeflenir.

 

GÖZ TORBALARININ ÖMRÜ 8-10 YIL

Göz torbaları zaman içinde tekrar eder ama kiminde 8 yıl kiminde 15 yıl gibi bir süre olabilir. Bu ameliyat sırasında zaman içinde göz kapağını her iki tarafındaki bağların da gevşemesi söz konusu olabilir.

Eğer göz kapağının yan bağlarının bulunduğu yerde gevşeme varsa, göz yapısını bozmamak için bu yapının da sağlamlaştırılması lazım.

Kantopeks dediğimiz bir ameliyat yöntemiyle bu problem giderilebilir.

Yapılmazsa hastanın göz kapağı aşağı doğru hareketlenir. Bunun için göz kapağının yerçekimine direncini ölçen özel bir test yapılır, testin sonucuna da kantopeksi tekniği uygulanabilir.

Siz Sorun Nuri Soysal Cevaplasın

Adres
Valikonağı Caddesi Gündoğdu Apt. No: 43 Daire: 1
Nişantaşı / İstanbul

Telefon
+90 (212) 234-5492  / +90 (212) 234-5428

Faks
+90 (212) 291-8014

Yasal Uyarı

Web sitemizde aktarılan bilgiler genel bilgilendirme ve bilinçlendirme amacıyla düzenlenmiş olup, kesinlikle teşhis ve tedavi yerine geçmez veya bunları tamamlayıcı uygulamalar olarak öngörülemez. Hasta gereksinmeleri ve sorunları mutlaka muayene ve konsültasyonlar sonucunda hastayla mutabık kalınarak oluşturulur.