Liposuction başarısı neye bağlı

3 Kasım 2008 - Hürriyet Gazetesi

Liposuction, tüm çabalarına rağmen kilo fazlalığı olan ya da bölgesel yağlanmadan şikayet edenlerin en sık başvurduğu estetik müdahale...

Yöntem öylesine gelişip yaygınlaştı ki, estetik ve plastik cerrahinin son 30 yılına damgasını bile vurdu.

Hareketsiz yaşam, hazır gıdalarla beslenme ve iş stresi, vücutlarımızın daha kolay yağlanmasına neden oluyor. Spora ve diyet reçetelerine rağmen kilo veremeyen, vücudunda bölgesel fazlalıklar olanlarsa, çoğu zaman estetik operasyonlardan medet umuyor. Liposuction, işe bu tür sorunlar yaşayanların imdadına yetişiyor. Üstelik yöntem; estetik ve plastik cerrahinin son 30 yılına damgasını vuran, yeni bir çığır açarak mesleki tabuları yıkan bir devrime dönüştü!

 

YAĞ İNCE BORULARLA ÇEKİLİYOR

Liposuction yöntemi, 0.5 santimetrelik küçük bir kesi yapılarak bölgedeki yağ tabakasını 2-4 milimetre kalınlığındaki minik kanüller (ince borucuk) yardımı ile azaltmayı ve söz konusu bölgeyi şekillendirmeyi amaçlıyor. Burada çok önemli iki konu var:

Birincisi deri elastikiyetinin yeterli olması, ikincisi de hastanın genel sağlık durumunun iyi olması.

Hastanın deri yaşı olarak da ifade edebileceğimiz deri elastikiyeti, bölgeye uygulanacak işlemden sonra içi boşaltacak derinin kendini toparlayabilme yeteneğini gösteriyor. Yaşı 50-55 olan ancak deri yaşı ve elastikiyeti iyi durumdaki birçok hastaya liposuction başarıyla uygulanabilmektedir.

Bunun yanı sıra liposuction yapılacak kişinin genel sağlık durumu ve vücudun bu operasyonu kaldırıp kaldıramayacağı da işlemin başarısında etkilidir. Bu nedenle ameliyat öncesinde kalp, akciğer ve genel kan tablosu açısından değerlendirmeler yapılmalı, gerekirse bazı önlemler alınmalı ve destek tedaviler uygulanmalıdır.

Liposuction için en uygun hasta grubu, lokalize yağ fazlalıkları olan kişilerdir. Yapısal olarak basenlerde, kollarda, alt bacaklarda, ayak bileklerinde, çene altında, karında ve memelerde diğer bölgelere oranla daha fazla yağ birikir, dolayısıyla şekil bozuklukları ortaya çıkar. Kilo vermekle gitmeyen bu fazlalıklarda, liposuctiondan çok iyi sonuç alınır.

Son yıllarda obez sayılabilen hastalara da liposuction uygulanmaktadır. Ancak bu işlemde kilosu daha az olan kişilere oranla daha fazla yağ alınacağından (10-12 litrelere çıkılacağından), ameliyat öncesi çok ciddi ön hazırlıkların yapılması ve operasyonun yüksek standartlı ameliyathanelerde gerçekleştirilmesi gerekir.

 

GENEL ANESTEZİYİ TERCİH EDİYORUZ

Liposuction uygulamalarında, ameliyat bölgelerine operasyon sırasında verilen sıvıdaki lokal anestezik ilaçlardan dolayı genel anestezi düzeyinin çok düşük tutulması gerekir. Düşük doz ilaç verilmesi, ameliyat sonrasında da ağrı problemini ortadan kaldırır.

Liposuction işlemi sırasında alınacak yağ miktarı düşükse, sadece lokal anestezi uygulanabilir. Ancak liposuction lokal anestezi ile yapılacaksa, işlem sırasında en önemli unsur vücudun sıvı-elektrolit dengesinin sağlanması olduğundan, tıbbi donamımı yeterli hastanelerde uygulanması gerekir. Liposuction sonrası oluşabilecek komplikasyonların çok büyük kısmı bu yaklaşımda bulunmamaktan kaynaklanır.

 

"LIPO" ADINI TAŞISA DA HEPSİ AYNI İŞLEM

Son yıllarda "liposuction" kelimesinin dışında "liposhaping" ve "liposculptrure" gibi isimler de duymaya başladık. Değişik isimler altında uygulanan bu yöntemlerin aslında birbirinden farkı yoktur. Kullanılan kanüllerin kalınlıkları aynıdır. Öğlen yemek arasında yapılıp işine dönebileceğinin ifade edilmesi bile hastanın yeterli bilgilendirilmediği anlamını taşımaktadır.

Liposuction işleminin, selülitin yok edilmesinde direkt etkisi yoktur. Ancak bölgedeki yağ volümünün azaltılması ve yer yer bu bantların ameliyatta yerlerinden ayrılmasıyla belirli oranda iyileşme sağlanabilir. Ameliyat sonrasında LPG uygulamaları selülit görünümünü azaltıcı sonuçlar sağlayabilir.

AL (Ultrasound asisted liposuction) yağ hücrelerinin parçalanmasında destek olarak kullanılabilir. Ameliyat süresini uzatabilen bu yöntem, özellikle deri elastikiyetinin daha zayıf olduğu hastalarda tercih edilir.

Liposuction ameliyatını, diğer birçok estetik ameliyatla kombine olarak planlayabiliyoruz. Karın germe, yüz ve boyun germe, meme toplama ve küçültme, kol germe ameliyatlarının bir parçası olarak bu yöntemi kullanabiliyoruz.

 

ISLAK LIPOSUCTION UYGULAMASI

Liposuction’da, eskiden kuru yöntemler tercih edilirken, artık superwet teknikler kullanıyoruz. Peki bu tekniğin farkı ne derseniz?

Yağı alınacak bölgeye verilen sıvının içeriğinde, lokal anestezik ve kanamayı azaltan bir ilaç bulunuyor. Böylece ameliyat sırasında daha az kanama oluyor. Ameliyat sırasında ve sonrasındaki ağrı ortadan kaldırılıyor, sıvı dengesi de korunmuş oluyor.

Ameliyat sonrasında, girilen deliklere gizli dikiş tekniği uygulanıyor. Ameliyat bölgelerinde özel elastik bandaj veya korse kullanılıyor. Bandajlar bir hafta sonra alınıyor ama korsenin 3-5 hafta kullanılması öneriliyor. Ameliyat sonrasında 1-2 gün kadar ağızdan alınacak ağrı kesiciler kullanılabiliyor, daha fazlasına gerek duyulmuyor.

Oluşan morluklar 1-2 hafta içinde geçiyor. Şişliklerin geçmesi ise 3-6 haftayı buluyor. Bu sürenin kısalması için bazı hastalara aletli lenf drenaj masajları öneriliyor.

Dermatoloji Uzmanı Dr. Gökhan Okan

Kozmetiğiniz yanlışsa akne ve egzama riski var

Her mevsimde, cilt tiplerinin bakım ihtiyaçları değişiyor. Bu nedenle ciltlerin yapısına ve mevsimsel duruma göre kozmetik ürünlerinin doğru seçilmesi gerekiyor. Kozmetik ürünlerinin cilt yapısına uygun olmaması, beraberinde birçok sorunu getiriyor. Özellikle de kuru ve karma ciltlerde yanlış kozmetik ürün kullanımı nedeniyle akne ve egzama rahatsızlığı oluşabiliyor.

Karma, yağlı ve kuru olmak üzere üç cilt tipi var. Kuru cilt tipinde, yüzün her bölgesi kurudur. Yağlı ciltte, yüzün her bölgesi yağlı özelliğe sahiptir. Karma cilt tipinde ise yanaklar kuru, alın, burun ve bazen çene yağlı olabilir.

Yanlış: Kuru cilde tonik Doğru: Yağlı nemlendirici

Kuru cildi olanlar, özellikle de kış mevsiminde büyük sorun yaşıyor. Nisan-mayıs ayına kadar (iklimin de kurutucu özelliğinden dolayı) bu ciltlerin nemli tutulması gerekiyor.

Kuru ciltlere yönelik bakım önerilerini şöyle sıralayabiliriz:

- Cildinizi kurutmayan nemlendirici kullanın

- Kuruma, pullanma ve kepeklenmeye neden olacağı için sert temizleyicilerden ve antibakteriyel sabunlardan uzak durun

- Cildinizi kurutacağı için tonik tercih etmeyin

- Yazın hafif yağlı, kışın ve sonbaharda yoğun ve daha yüksek yağ içerikli nemlendiriciler kullanın

- Nemlendiricinin üzerine yaz-kış güneş koruyucu ürün sürün

Yağlı cilt sürekli parlıyor

Yağlı cilde sahip kişiler, ciltlerinin sürekli parladığından, sivilce ve lekelerden şikayet ediyor, sık sık da akne sorunuyla karşı karşıya kalıyorlar.

Yağlı cilde sahip kişilerin dikkat etmesi gereken noktalar şöyle sıralanabilir:

-Yağlanmayı engelleyen kurutucu sabun kullanın

-Cildin her tarafına tonik sürün, yağsız ve su bazlı nemlendirici tercih edin

-Cildi yağlandıran kremlerin akneye yol açtığını unutmayın

-Nemlendirici kremin üzerine güneş koruyucu sürmeyi ihmal etmeyin

-Lokal olarak tonik uygulanması hem yağlanmayı azaltır, hem de yeni siyah nokta oluşumunu baskılamış olur

-Hafif alkol içeren bir ürün kullanılırsa, gözenekler daha daralır

-Cilt bakımında siyah ve beyaz noktalar sıkılınca iz kalır. Sivilceyi sıkmadan kaynaklanan izler uzun süre geçmez. Bu nedenle sıkılmaması gerekir

-Cilt her 21-28 günde bir yenilenir. Bu nedenle ölü deriyi atmak amacıyla cilt bakımı yapmak iyi olur. Böylece lekeler hafifler, kırışıklıklar ve akne izleri azalır

Siz Sorun Nuri Soysal Cevaplasın

Adres
Valikonağı Caddesi Gündoğdu Apt. No: 43 Daire: 1
Nişantaşı / İstanbul

Telefon
+90 (212) 234-5492  / +90 (212) 234-5428

Faks
+90 (212) 291-8014

Yasal Uyarı

Web sitemizde aktarılan bilgiler genel bilgilendirme ve bilinçlendirme amacıyla düzenlenmiş olup, kesinlikle teşhis ve tedavi yerine geçmez veya bunları tamamlayıcı uygulamalar olarak öngörülemez. Hasta gereksinmeleri ve sorunları mutlaka muayene ve konsültasyonlar sonucunda hastayla mutabık kalınarak oluşturulur.