21 Ağustos 2008 - Hürriyet Gazetesi
Gözkapağında birçok estetik sorun ortaya çıkabiliyor. Bu sorunlar arasında gözkapağı sarkması, göz çevresindeki ince kırışıklıklar, gözkapağındaki yapısal bozukluk, gözaltı torbaları geliyor.
Sık kilo alıp vermek, belli bir yaşla derinin esnekliğini kaybetmesiyle ortaya çıkıyor. Gözün etrafındaki yağ dokusu dışarı doğru fıtıklaşarak torbalaşıyor. Ayrıca gözün etrafında mimik hareketleriyle birlikte ince kırışıklıklar oluşuyor.
Açık havada çalışan kişilerde de güneş ışınlarının rahatsız edici etkisiyle daha fazla kırışıklık oluşuyor. Bazı kişilerde deri sarkmaları kişisel birtakım özellikler nedeniyle daha fazla oluyor. Genetik yapı "kapaklı yapılar" olarak adlandırılan bu özel gözkapağı tipindeki insanları yaratıyor. Kolajen lifleri kendini bıraktığından bu durum ortaya çıkıyor. Bütün bunlarla deri fazlalığı oluşuyor. Derinin fazla olan kısmını çıkarmak gerekiyor.
GÖZ ANATOMİSİNİ BOZMADAN ESTETİK ÖNEMLİ
Üst gözkapağındaki sarkmaları önlemek amacıyla yapılan ameliyatlarda, fazla deri ve kas dokusu, yağ dokusuyla birlikte çıkarılıyor. Ancak burada çok hassas bir cerrahi uygulamak gerekiyor. Bu ameliyatlarda gözün anatomik yapısını bozmamaya büyük özen gösteriyoruz. Ameliyat sırasında germe işlemi değil toparlama işlemi yapıyoruz. Çünkü gözkapağı gerginliğe toleranslı bir bölüm değildir, orijinal yapı bozulur, göz açık kalır. Orada gevşemiş olan bir yapı vardır.
Yağ dokusunun fıtıklaşmasını önleyen yapıları sağlamlaştırıp sıkılaştırıyoruz. Deri sağlamlaştırma işleminden sonra gözkapağını dikiyoruz. Bu dikişin de gözün çukur kısmında kalacak şekilde planlanmasına büyük özen gösteriyoruz. Bu ameliyatlarda çok ince ölçülere dikkat etmemiz lazım. Bu nedenle hastanın otururken, ayaktayken duruşlarına göre gözkapağının açılarına bakıp bazı hesaplar yapıyoruz. Yerçekimi gözkapağına belli bir ivme verdiğinden bütün planları ona göre ayarlıyoruz.
ALT GÖZKAPAĞINDA HASSAS CERRAHİ
Üst gözkapağına yönelik operasyonların dışında, alt gözkapağında da estetik işlemler yapılıyor. Yerçekimi gözkapağını o kadar zorluyor ki, göz etrafındaki yağ tabakasının dışarı doğru fıtıklaşması sorunu ortaya çıkıyor. Yağ tabakası dışarı doğru fıtıklaşırken, bunun önündeki kas yapısı da gevşer, dışarı doğru fıtıklaşır.
Aynı zamanda deri de şişlikle daha geniş şekilde büyümüş olur. Bu ameliyatta da amaç bu torbaların, fıtıklaşmaların, yağ pakelerinin alınmasıdır. Orada zayıflaşmış olan dokunun sağlamlaştırılması, gerekirse fazla büyümüş ve gevşemiş olan kas yapısının düzeltilmesiyle yapılan bir ameliyattır. Deri fazlalığının da dikkatli biçimde alınması, deri yapısının güçlendirilmesi, daraltılması gereklidir. Göz yapısını bozmamak lazımdır. Alt gözkapağı üste göre hassas bir yapıya sahiptir.
Lazer de kullanılıyor
Alt gözkapağı üst gözkapağına göre daha hassas bir yapıya sahip olduğundan cerrahi sırasında yarım milimetre fazla çıkarılan ya da gözkapağını yarım milimetre aşağı çekecek bir hareket tüm göz yapısını bozacaktır. Bir başka alt gözkapağı ameliyatı yapma şekli de gözkapağının iç kısmından artmış fıtıklaşmış yağ tabakasını almak, dıştaki deri dokusunu sıkılaştırmak için bu bölgeye lazer uygulamaktır.
Göz torbaları tekrar eder
Göz torbaları zaman içinde tekrar eder ama kiminde 8 yıl kiminde 15 yıl gibi bir süre olabilir. Bu ameliyat sırasında zaman içinde gözkapağının her iki tarafındaki bağların da gevşemesi sözkonusu olabilir. Kantopeks dediğimiz bir ameliyat yöntemiyle bu problem giderilebilir. Yapılmazsa hastanın gözkapağı aşağı doğru hareketlenir. Bunun için gözkapağının yerçekimine direncini ölçen özel bir test yapılır, testin sonucuna da kantopeksi tekniği uygulanabilir.
Çocuklar neden obez olur?
Çocukluklarda obezite gelişmesine zemin hazırlayan bazı risk faktörleri vardır.
Anne-babanın obez olması : Özellikle anne-babanın her ikisinin de obez olması genetik olarak kilo almaya yatkınlık nedenidir. Anne-baba ile aynı yaşam koşullarının ve beslenme alışkanlıklarının sürdürülmesi de obeziteye yol açar.
TV izleme: TV ve bilgisayar karşısında geçirilen saatler arttıkça obezite riski de artar. Özellikle 8 saat ve daha uzun süre hareketsiz kalan çocukta obezite riski yüksektir. Ayrıca TV seyretme sırasında besin tüketimini çağrıştıran ve özendiren reklam ve programlar da obezite gelişme riskine katkıda bulunur.
Gece az uyuma: Gece 10.5 saat ve günde toplam 12 saatten daha az uyuyan çocuklarda obezite gelişme riskini daha yüksek olduğu bir araştırma sonucudur.
Acıbadem Kadıköy Hastanesi Büyüme ve İştah Bozuklukları Merkezi’nden Prof. Dr. Benal Büyükgebiz