Meme kanserli kadınlara ‘estetik moral’

16 Mart 2009 - Hürriyet Gazetesi

Meme kanseri nedeniyle memesini kaybeden hastalar, estetik operasyonlarla moral buluyorlar.

Ancak bu uygulama öncesinde genel cerrahi uzmanlarının ve ilgili branş hekimlerinin kanserli dokuların tamamen çıkarıldığından emin olması şart...

Meme kanseri nedeniyle her iki memesini ya da tek memesini kaybeden kadınlar, hastalığın yarattığı travmatik süreci atlattıktan sonra eski görünümlerine kavuşmak istiyor. Eskiden kanser ameliyatlarından aylar sonra yapılabilen estetik operasyonlar, son yıllarda hastaların isteği üzerine memenin çıkarıldığı ameliyat sırasında yapılabiliyor. Ve meme kanseri yüzünden memesini kaybeden hastalar, estetik operasyonlarla moral buluyor. Ancak bu uygulama öncesinde genel cerrahi uzmanlarının ve ilgili branş hekimlerinin kanserli dokuların tamamen çıkarıldığından emin olması şart...

Kadının memesinin olmaması hem vücut dengesini bozuyor, hem de psikolojik çöküntüye neden oluyor. Bu durumda bizim uyguladığımız iki yöntem var:

Birincisinde, meme proteziyle yeniden meme yapıyoruz ve bu kapsamda içeri balon yerleştiriyoruz. Bu balonu oradaki yara dokusu iyileştikten sonra özel iğnelerle şişiriyoruz. Balonu birkaç ay sonra çıkarıp yerine meme şekline benzeyen, meme silikon implantları koyuyoruz. Bu implant memenin şekline uygun oluyor. Bunların sayesinde tek seanslı meme rekonstrüksiyonu yapabilmekteyiz. Memeyi yeniden yapılandırdıktan sonra hastaya meme ucu ve memenin koyu kısmını yapıyoruz. Eğer ameliyattan hemen sonra ciddi problemler olmazsa, bu protezler çok uzun süre dayanabiliyor.

Bu ameliyat yapılırken yeni yapılan meme büyüklüğü ve dokusunun diğer memeyle uyumunun sağlanması lazım. Bu nedenle diğer meme, buraya konulacak meme implantıyla büyüklük ve şekil olarak uyumlu hale getirilir. Memenin son hali ortaya çıktıktan sonra benzetme amaçlı ameliyatlar yapılabilir. Diğer memeye benzetme işlemleri aynı ameliyatta veya 3-5 ay sonra da yapılabilmektedir. Protez ameliyatlarında, meme dokusu sağlıklı biçimde alındıktan sonra orada derinin var olması şarttır. Sağlıklı meme dokusu kalmazsa, böyle yöntemler yetersiz kalabilir. Bazı durumlarda sadece tümör de alınabilir.

Eskiden meme dokusu alınırken altındaki kas dokusu da alınırdı. Çok fazla doku kaybı olur ve altına protez koyabileceğimiz sağlam kas dokusu kalmazdı. şimdiki ameliyatlarımızda protezi göğüs kasının altına yerleştirerek üst deriyle temasının az olmasına özen gösteriyoruz.

Alınan memenin yerine yerleştirilen protezlerin yanı sıra deri, yumuşak doku ve kas kullanılarak da meme ameliyatı gerçekleştirilebiliyor. Bu yöntemde yumuşak dokuyu kas ve kalın deri yapısıyla birlikte getirdikten sonra, protez bu dokunun arkasına konuluyor. Sırttan, koltuk altından kas ve deri dokusunu içeren bir dokuyu buraya monte edip protezi onun arkasına yerleştiriyoruz.

Bir diğer yöntemde ise; göbek deliğinin altındaki deri ve kas dokusunu buraya transfer ederek meme rekonstrüksiyonu yapıyoruz.

Genetik test, hastalığın çocuğa geçip geçmediğini saptayabiliyor

Tiroid kanserinde son yıllarda kaydedilen çok önemli gelişmelerden biri de medüller tipte tiroid kanseri olan anne veya babanın kanında yapılan genetik bir araştırma sayesinde çocuğa bu hastalığın geçip geçmeyeceğinin anlaşılması.

Bu test pozitif çıktığı takdirde o çocuğun da 25-30 yaşına kadar tiroid kanserine yakalanma olasılığı yüzde 100 olduğundan, bu çocuklarda koruyucu amaçlı olarak tiroid bezi tamamen alınıyor ve yüzde 100 şifa sağlanıyor. Bu yöntem, genetiğin tıbba uygulama alanında yapmış olduğu en önemli katkılardan biri kabul ediliyor.

Tiroid ameliyatlarının diğer ameliyatlardan önemli bir farkı da hastanın hastalığı ile ilgili olarak sadece cerrahı ile değil birden fazla uzman hekimle ilişkide olması...

Zira tiroid bezinin hastalıklarını sadece cerrah tedavi etmiyor ve endokrinolog, nükleer tıp uzmanı, patolog, radyolog ve cerrahın ekip olarak birlikte çalışmaları, gerekiyor.

(Acıbadem Maslak Hastanesi Tiroid Kliniği Cerrahi Bölüm Sorumlusu Prof. Dr. Mete Düren)

Siz Sorun Nuri Soysal Cevaplasın

Adres
Valikonağı Caddesi Gündoğdu Apt. No: 43 Daire: 1
Nişantaşı / İstanbul

Telefon
+90 (212) 234-5492  / +90 (212) 234-5428

Faks
+90 (212) 291-8014

Yasal Uyarı

Web sitemizde aktarılan bilgiler genel bilgilendirme ve bilinçlendirme amacıyla düzenlenmiş olup, kesinlikle teşhis ve tedavi yerine geçmez veya bunları tamamlayıcı uygulamalar olarak öngörülemez. Hasta gereksinmeleri ve sorunları mutlaka muayene ve konsültasyonlar sonucunda hastayla mutabık kalınarak oluşturulur.