Baharda estetik işlemler artıyor

6 Nisan 2009 - Hürriyet Gazetesi

Bahar mevsimi, dış görünümlerinden memnun olmayanlar için bir fırsat dönemidir. ıçinde bulunduğumuz aylar için, ‘estetik operasyonların en fazla yapıldığı dönem’ diyebiliriz.

Botoks ve dolgu işlemleri başta olmak üzere, tüm estetik işlemlerde bahar aylarında bir patlama yaşanıyor. Kadın, erkek herkes, vücutlarındaki hoşnut olmadıkları yerleri düzelttirmek için bu sezonu tercih ediyor. Botoksun bu kadar rağbet görmesinin nedeni, her yaşta uygulanabilir olması... Güneşin etkisiyle gözlerin kısılması sonucunda göz kenarlarında ince kırışıklıklar oluşur. Yazın bronzlaşıldığında da göz kenarlarındaki o ince çizgiler beyaz kalır. Botoks uygulamasıyla bu kırışıklıklar düzeltileceğinden, beyazlık da söz konusu olmayacaktır.

Aynı şekilde alın çizgilerine de uygulanabilir. Bazı kişiler daha doğal görünüm isterken, bazıları alınlarındaki çizgilerin tamamen yok edilmesini arzu edebilir. Burada kişinin isteği doğrultusunda, doğru teknik kullanılarak işlem yapılır.

 

DOLGULAR 5-6 AY DAYANIYOR

Dolgu malzemeleri, yüz gençleştirmede kullandığımız ve herhangi bir cerrahi operasyon gerektirmeden enjekte edilebilen hazır malzemelerdir. Ana yapısını kolajenin oluşturduğu hyaluronik asit gibi maddeler ise en çok kullandıklarımız arasında yer alır. Bu maddeler 5-6 ay kadar derinin içinde kalabilir. Ciddi bir alerjik reaksiyona yol açmaz. Kullanımı da çok kolaydır. ıstenildiği kadar yaptırılabilir, bir sınırlama yoktur.

Uzun zaman yaptırılırsa, 6 aydan fazla kalıcılığı vardır. Genellikle deri yapısına ve uygulanacak bölgeye göre farklı yoğunlukta olmak üzere, daha çok hyaluronik asit kullanırız. Önemli olan bu dolgu maddesinin bölgeye ve derinin yapısına uygun seçilmesidir.

Siz Sorun Nuri Soysal Cevaplasın

Adres
Valikonağı Caddesi Gündoğdu Apt. No: 43 Daire: 1
Nişantaşı / İstanbul

Telefon
+90 (212) 234-5492  / +90 (212) 234-5428

Faks
+90 (212) 291-8014

Yasal Uyarı

Web sitemizde aktarılan bilgiler genel bilgilendirme ve bilinçlendirme amacıyla düzenlenmiş olup, kesinlikle teşhis ve tedavi yerine geçmez veya bunları tamamlayıcı uygulamalar olarak öngörülemez. Hasta gereksinmeleri ve sorunları mutlaka muayene ve konsültasyonlar sonucunda hastayla mutabık kalınarak oluşturulur.