Küçük bir dokunuşla gıdınızdan kurtulun

9 Temmuz 2012 - Hürriyet Gazetesi

Hayat bazılarımıza daha acımasız davranıyor, 28-30 yaşındaki genç kadınlarda bile gıdı sarkması görülebiliyor.

Yaşlılığın yanı sıra şişmanlık ya da yapısal sebeplerle de ortaya çıkabilen bu problem üç farklı yöntemle ortadan kaldırılıyor: Liposuction, botoks ve germe ameliyatı.

Kadınlar, kış ve bahar mevsiminde yaptırdıkları bazı işlemler sayesinde yaz tatillerini özgüvenleri yerinde, kendileriyle barışık bir şekilde geçirebiliyor. Ancak güzellik kavramını günümüzde artık sadece estetik yöntemlerle güzelleşmek olarak açıklamak ve algılatmak doğru bir yaklaşım değil. En önemlisi, kişinin düzenli ve dengeli beslenme kurallarını yaşam biçimi haline getirmesi, fiziksel aktivitesine dikkat etmesi, alkol, sigara gibi her türlü zararlı alışkanlıktan uzak durarak sağlıklı yaşamayı bir amaç haline getirmesidir.

Dönemsel olarak sadece estetiğe odaklanmak bir süre sonra takıntı haline dönüşür ki bu da sağlıklı bir durum değildir. O yüzden genel sağlığa da dikkat ettikten sonra estetik yöntemlerden yararlanmak önem taşır. Bu çerçevede baktığımızda, hekimin mutlaka yapılmasını önemsediği durumlar hariç, bazı ufak tefek estetik dokunuşlar da kadınları güzelleştirmeye yetebilir. Örneğin bizim küçük cerrahi girişimler içinde saydığımız “gıdı estetiği” bunlardan biridir.

Günlük yaşamda en çok göz önünde olan bölgelerimizin başında yüzümüz gelir. Ancak hayat bazılarımıza daha acımasız davranabilir. 28-30 yaşındaki genç kadınlarda bile gıdı sarkması problemi oluşabilir. Bunun sebebi çene altındaki küçük bir bölgede yağ toplanmasıdır. Kas ve yağ tabakasında deformasyon oluşur. Deri de kas ve yağ dokularının sarkmasıyla birlikte gevşer. Yaşlılığın yanı sıra şişmanlık ya da yapısal sebeplerle de ortaya çıkan bu problem üç farklı yöntemle ortadan kaldırılabilir: Liposuction, botoks ve germe ameliyatı.

-LIPOSUCTION: Sadece yağ problemi olan kişilerde “liposuction” yöntemiyle biriken fazla yağları alıyoruz. Üstelik çok da iyi sonuç elde ediyoruz. Ancak liposuction yapabilmemiz için deri esnekliğinin yeterli olması gerekiyor. İşlemin ayrıntılarına gelince: Lokal anestezi ile çene altından küçük bir delikten içeri giriyor, buradaki yağları azaltıyoruz. İşlemden sonra gıdıya elastik bir bandaj takıyoruz. Yaklaşık 4-5 gün içinde bandajı da buradan alarak ameliyatın iyileşme sürecini takip etmeye devam ediyoruz. Sadece yağ sorunu olan kişilerde bu bölgeye sadece liposuction yapmak yeterli oluyor.

-BOTOKS: Eğer hem kas tabakasında sarkma hem de fazla yağ dokusu varsa, yapılacak işlem daha karmaşık. Çünkü hem yağ tabakasını azaltmamız hem de liposuction yapmak ve açık cerrahi uygulayarak gıdıyı toparlamamız gerekiyor. Gıdı bölgesindeki kasta hafif bir düşüklük varsa, bu bölgeye botoks uygulanması iyi sonuç verebiliyor.

-GERME AMELİYATI: Gıdı bölgesinde aşırı kas ve deri gevşemesi olan, yağlanmanın da çok fazla olduğu kişilerde, hem kas tabakasını hem fazla yağları hem de üstteki sarkmış deriyi toparlamak gerekiyor. Bu durumda yapılan işlem, alt yüz germe operasyonu biçiminde oluyor. Germe ameliyatından sonra boyun hareketlerini belli bir süre kısıtlıyoruz. Bazılarında boyunluk bile kullanabiliyoruz. Boyun bir miktar hareket ettirebilir ama yan taraflardaki gerginliğin artmaması açısından çok fazla hareket ettirilmesini istemiyoruz. Yapılacak işleme göre küçük izler olabiliyor, ancak bunlar rahatsız edici izler olmuyor. Boyun germe ve alt yüz germe birlikte yapılıyorsa kulak arkasından, kulak içinden devam eden bir iz oluşabiliyor. Ama bu izin çok önemli bir belirginliği yoktur. Kadınlardan daha çok talep gören boyun estetiği işlemleri, erkekler açısından bazı dezavantajlar içeriyor. Çünkü oluşacak izler kadınlarda daha rahat saklanabilirken, erkeklerde sakallar bu konuda zorluklar çıkarabiliyor.

Siz Sorun Nuri Soysal Cevaplasın

Adres
Valikonağı Caddesi Gündoğdu Apt. No: 43 Daire: 1
Nişantaşı / İstanbul

Telefon
+90 (212) 234-5492  / +90 (212) 234-5428

Faks
+90 (212) 291-8014

Yasal Uyarı

Web sitemizde aktarılan bilgiler genel bilgilendirme ve bilinçlendirme amacıyla düzenlenmiş olup, kesinlikle teşhis ve tedavi yerine geçmez veya bunları tamamlayıcı uygulamalar olarak öngörülemez. Hasta gereksinmeleri ve sorunları mutlaka muayene ve konsültasyonlar sonucunda hastayla mutabık kalınarak oluşturulur.