17 Eylül 2012 - Hürriyet Gazetesi
Güzel bir dize sahip olmadıklarını düşünen kadınlar, çareyi pantolon giymekte buluyor. Etek ve elbise giymek isteyenlerin birçoğu da estetik uzmanlarına başvuruyor.
Bazen genetik özellikler bazen de kilo alıp verme, yağlanma, çöküntü gibi nedenlerle dizlerin görüntüsünde bozukluk olabiliyor. Güzel bir dizin dört temel kriteri var:
1- Önden bakıldığında aşırı çıkıntılı durmamalı.
2- Dizin üzerinde deri katlantısı olmamalı.
3- Üzerinde ve iç kısımlarında yağ katmanları bulunmamalı.
4- Dizin iç kısmından alt bacağa geçişte eğrilikler, çöküntüler olmamalı.
YAĞLANMIŞ DİZLERE LIPOSUCTION
Kadınlar en çok diz üzerindeki sarkıklıklar, dizin iç ve arka kısımlarındaki yağlanmalar, diz ve alt bacak arasında bulunan bölümdeki eğrilikler ve çöküntülerden şikayetçi. Yağlanma sorununa liposuction yöntemiyle çare bulmak mümkün. Liposuction, dizin üzerindeki ve iç kısmındaki fazla yağların uzaklaştırılmasında oldukça etkili bir yöntem.
ÇÖKÜNTÜNÜN ÇARESİ YAĞ ENJEKSİYONU
Çöküntülerin tedavisinde ise yağ enjeksiyonlarından yararlanıyoruz. Hastanın vücudundan aldığımız yağları, laboratuvar ortamında özel işlemlerden geçirerek çöküntü olan bölgelere naklediyor, böylece rahatsızlık veren görüntüyü ortadan kaldırıyoruz.
SARKAN DERİLERE THERMAGE
Bazen diz üzerindeki deride öyle büyük sarkmalar oluşuyor ki, bunları gidermekte zorluk yaşayabiliyoruz. Bu durumda Thermage yöntemini kullanıyoruz. Radyofrekans enerjisiyle çalışan bu yöntemde, görevini yapmayan kolajen hücreleri vücuttan uzaklaştırılarak yeni kolajen hücrelerinin oluşması sağlanıyor. Ancak bu yöntemin etkisini görebilmek için yaklaşık altı aylık bir zamana ihtiyaç duyuluyor.
YARALANMALARDA CERRAHİ YÖNTEMLER
Dizde estetik sorunlar sadece yağlanma, çöküntü ve deri sarkmalarıyla olmuyor. Geçirilen kazalar da dizde şekil bozukluklarına yol açabiliyor. Bu şekil bozukluklarını da cerrahi olarak düzeltmeye çalışıyoruz.
Yara izlerini gidermek için lazer sistemlerinden yararlanıyoruz. Travma ve yaralanma sonucunda dizde çöküntüler oluşmuşsa, bunlarda da yine yağ enjeksiyonu yapıyoruz. Aslında soruna yol açan nedene yönelik tedavi yaptığımızı söylemek daha doğru.
YAĞ ENJEKSİYONU TEKRARLANABİLİR
Yağ enjeksiyonu konusunda vurgulamamız gereken bir nokta var. Hastaları bu konuda gerçekçi olmayan beklentiler içine sokmamak gerekiyor. Çünkü yağ enjeksiyonu yapmak, birdenbire çok güzel dizler yaratmak anlamına gelmiyor.
Bazı kişilerin vücudunda yeterli yağ dokusu olmayabiliyor. Bu durumda bazı özel protezler kullanmak gerekebiliyor. Eğer vücuttaki yağ oranı yeterliyse, özel işlemlerle alınan yağ, yine özel işlemlerden geçirildikten sonra naklediliyor, ancak yağ enjeksiyonlarını tekrarlamak gerekiyor.
İlk kez yapılan yağ enjeksiyonlarının yüzde 40-60 kadarı tutuyor. Sonrasında bazı tekrar seansları uygulamak zorunlu hale gelebiliyor.
Thermage ise cildin üst yüzeyini soğuturken alt yüzeyinde kolajen oluşumunu sağlıyor. Bu yöntemden tam anlamıyla altı ay içinde verim alınabiliyor. İlk yapıldığı andan itibaren gözle görülür bir etki oluyor ama yavaşça kolajen oluşumunun artmasıyla deri sıkılaşıyor. Derideki ince çizgilerin giderilmesi, cildin sıkılaşması sağlanıyor.