Aşırı terlemeyi önleyen 5 tedavi var

3 Ağustos 2009 - Hürriyet Gazetesi

Terlemeyi sağlayan ter bezleri, en çok avuç içleri, ayak tabanları ve koltuk altlarında yer alır.

Böylece aşırı terleme problemlerini de en çok bu bölgelerde görürüz. Aşırı terleme (hyperhydrosis), ter bezlerinin çalışmasını sağlayan sinir sistemi bölümünün aşırı çalışmasından kaynaklanır. Aşırı terlemede ter bezleri normalden en az 10 kat daha fazla çalışır. Toplumda her 100 kişiden birisi aşırı terlemeden şikayetçidir. En çok ellerde olmak üzere ayak tabanları, yüz, koltuk altları ve gövdede de aşırı terleme olabilir. İkincil bir hastalığa bağlı (aşırı şişmanlık, ilaç kullanımı, menopoz gibi) terlemelerde ana hastalığın tedavisi terlemeyi de azaltacaktır.

Sempatik sinir sistemi, sıcak veya soğuk havalarda vücudun ısısını ayarlamak için ter salgılamaya neden olur. Ancak bu sistem bazen hiçbir nedene bağlı olmadan çok yüksek seviyede çalışarak koltuk altında, el içlerinde ve yüzde aşırı terlemeye neden olur. Günlük hayatı etkileyen aşırı terleme durumuna “hiperhidrozis” denilir. Günümüzde aşırı terleme ilaç tedavileri, pomad ve losyonlar, iyontoforez tedavisi, botoks enjeksiyonu ve cerrahi yöntemle tedavi edilmektedir.

 

Hangi yöntemler uygulanıyor

Terleme, iş ve sosyal yaşamın yanı sıra kişilerin psikolojik durumunu da olumsuz etkiliyor. Bu nedenle öncelikle terlemeye sebep olacak bir rahatsızlığın olup olmadığı kanıtlanmalı ve hasta dermatoloji uzmanına yönlendirilmeli. Dermatoloji uzmanı hafif ve orta derecede şikayeti olan hastalara öncelikle terlemeyi önleyen pomad ve spreyler önerebilir. Bu tedaviden yarar görmeyen ve ileri derecede şikayeti olan hastalarda diğer tedavi yöntemleri uygulanır.

1) İlaç tedavileri

Terlemeyi etkileyen birçok ilaç mevcuttur. Psikotrop (sedatif) ve antikolinerjik (atropin) gibi ilaçlar bir süreliğine faydalı olabilir. Ancak bunların durgunluk yaratma, ağız kuruluğu, görme bulanıklığı, idrar yolları problemleri ve hatta kalp krizi riskini artırma gibi yan etkileri bulunduğundan genellikle önerilmezler.

2) Terleme önleyici merhemler ve spreyler

İlk önerilen basit tedavi şeklidir. El ve ayak terlemelerinde hafif ve orta şiddetteki olgularda kullanılabilir. Sıkıştırma etkisi ile ter kanalının ağzını fiziksel olarak tıkar ve ter bezlerinden ter atılımını önler.

3) İyontoforez tedavisi

Aşırı el ve ayak terlemesinde kullanılır. Eller ve/veya ayaklar, içinde elektrolit solüsyonu veya metal plaka bulunan küvete konulur. Solüsyon veya plakadan insanı rahatsız etmeyen düşük şiddette elektrik akımı verilir. Etki şekli elektrik akımının oluşturduğu iyonların ter kanallarını (basit olarak su musluğunu) belirli bir süre kapatılması olarak tanımlanabilir.

4) Botulinum toksin tedavisi (botoks)

Özellikle koltuk altı terlemelerinde kullanılır. El ve ayak terlemelerinde de uygulanabilir.Terlemeye neden olan sempatik sinirleri felç ederek ter bezlerinden ter üretimini önlemek için kullanılmaktadır.

5) Cerrahi tedavi

Endoskopik Torakal Sempatektomi, özellikle el ve koltuk altı terlemelerinde uygulanmaktadır. Kalıcı çözüm sağlar. Cerrahi tedavinin esası, aşırı çalışarak fazla terlemeye neden olan sempatik sinirlerin kesilmesi veya çıkarılmasıdır. Bazen sempatik zincir ve dalları klips ile sıkıştırılabilir veya koter ile yakılabilir.

En çok terleten hastalıklar

- Hipertiroidi (tiroid bezinin aşırı çalışması)

- Beyin ile ilgili bazı hastalıklar

- Psikiyatrik hastalıklar

- Obezite (şişmanlık)

- Diyabet (şeker hastalığı)

- Hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü)

- Rikets (D vitamini-kalsiyum eksikliği ve kemik bozukluğu ile oluşan bir hastalık)

- Böbreküstü bezi hastalıkları

- Kalp yetmezliği

- Bazı eklem hastalıkları

- Vücutta oluşan bazı enfeksiyonlar (tüberkuloz, brucelloz, sıtma)

- Bazı kanserler (lenfoma), kendini aşırı terleme ile gösterebilir

- Bazı ilaçlar da terlemeye neden olabilir

Siz Sorun Nuri Soysal Cevaplasın

Adres
Valikonağı Caddesi Gündoğdu Apt. No: 43 Daire: 1
Nişantaşı / İstanbul

Telefon
+90 (212) 234-5492  / +90 (212) 234-5428

Faks
+90 (212) 291-8014

Yasal Uyarı

Web sitemizde aktarılan bilgiler genel bilgilendirme ve bilinçlendirme amacıyla düzenlenmiş olup, kesinlikle teşhis ve tedavi yerine geçmez veya bunları tamamlayıcı uygulamalar olarak öngörülemez. Hasta gereksinmeleri ve sorunları mutlaka muayene ve konsültasyonlar sonucunda hastayla mutabık kalınarak oluşturulur.