Meme estetiğinde T izi tarih oluyor

19 Nisan 2009 - Hürriyet Gazetesi

Büyük ya da sarkık meme sorunundan kurtulmak için başvurulan cerrahi yöntemler giderek gelişiyor. Örneğin eskiden T şeklinde yapılan kesik, artık tek bir çizgiden ibaret...

Meme dokusundaki bozulmalar, meme dokusunun büyümesi ve sarkması, meme ucunun da aşağı düşmesi şeklinde kendini gösteriyor. Bu gibi durumlarda başvurulan cerrahi yöntemde, meme dokusunun fazlası alınıp kalan meme dokusu toparlanıyor, göğüs kasının ön kısmına asılıyor. Meme ucu da olması gerektiği yere taşınarak sabitleniyor. Ancak gevşeyen deri dokusunun fazlası kesilip atıldığı için bir iz oluşuyor.

Eskiden her vakada T şeklinde bir iz oluyordu. Günümüzde sıkça kullandığımız bir başka teknik sayesinde, belli seviyeye kadar sadece meme ucundan aşağı doğru uzanan tek bir çizgiyle, mümkün olduğu kadar az iz oluşturarak bu ameliyatları yapmaya çalışıyoruz.

Estetik açıdan kadını tatmin eden bir meme, kadının günlük yaşamdaki hareketlerini, tavrını, konuşmasını, sosyal ilişkilerini ve kıyafet seçimini bile etkileyebiliyor. Büyük ve sarkmış memeye sahip kadınlar, yaşları genç bile olsa, dış görüntülerinden utandıkları için çok daha ileri yaşlarda giyebilecekleri bol ve koyu renkleri giysiler seçmek zorunda kalıyor.

Memelerin aşırı büyümesinin belli başlı nedenleri arasında şunlar yer alıyor:

-Hamilelik sonrası memelerin büyümesi

-Emzirme sonucunda memelerin büyümesi ve sarkması

-Aşırı kilo alıp verme sonucunda oluşan büyüme

-Hormonal aktivitenin fazla olduğu nedenler

-Genetik yapısal faktörler

-İlaçlarla ortaya çıkabilen nedenler

 

İZSİZ AMELİYAT OLMAZ

Bu ameliyat yöntemleri, meme büyüklüğü yeterli, sadece sarkma şikayeti olan hastalar için geçerli. Hem düşüklük hem de küçük meme şikayetleri varsa, operasyona büyütme ameliyatı da dahil ediliyor. Ve meme arkasına destek protezi konulup bir parça da büyütülebiliyor. Düşüklüğün çok az olduğu kişilerde ise meme altında hiç iz oluşturulmadan, sadece meme ucundan girilerek şekillendirme yapılıyor. Bu, kişinin deri yapısı, yaşı, deformitenin derecesine göre ayarlanıyor. Hiç iz olmadan ameliyat yapılması ise günümüzde mümkün değil.

Hasta ameliyat olmaya karar verdiğinde bu izler hakkında doktoruyla konuşmalı ve yeterli bilgiye sahip olmalıdır. Ameliyat sonrası izlerin daha iyi bir gelişim gösterebilmesi için birtakım ilaç ve önlemler gerekebilir. Bütün geliştirilmeye çalışılan yeni yöntemlerin ana amacı en az iz ve en az risk ile maksimum sonuç almaktır.

 

AYNI SEANSTA 2 MÜDAHALE

Meme derisinde sık kilo alıp verme sonucu oluşan fazla deri, küçültme sırasında kesilip atılıyor. Bunun dışında kalan yerleri gerginleştirdiğimiz için de meme derisindeki çatlaklar daha az belirgin oluyor. Meme dokusunun çok büyük olması halinde, küçültme ameliyatı sırasında meme dokusundaki sarkmayı da düzeltecek yöntemler kullanıyoruz. Çünkü kadınlar büyük bir memenin varlığından kurtulup daha küçük bir meme isterken, aynı zamanda daha kalkık bir meme de hayal ediyor.

Meme ameliyatlarından sonra izlerin iyileşmesi kişilere göre değişiyor. Bazı kişilerde 3-6 hafta içinde iyileşme oluyor, bazılarında ise bir-iki yıl sürüyor. İz yapısını oluşturan en önemli faktörler, kişinin kendi deri yapısından kaynaklanıyor. Derinin rengi, gerginlik derecesi, yara iyileşmesinin hızı da bunu etkiliyor. Koyu tenlilerde izlerin silinmesi daha zor olabiliyor, çok daha yakın takip edilerek zamanında bazı ilaç ve müdahaleler gerektirebiliyor. Ama açık tenlilerde izler daha kolay bir gelişimle takip ediliyor. İz açısından onlar çoğu kez daha şanslı oluyorlar.

Ameliyattan sonra hastalara bir süre özel korse takmaları ve sporcu sutyeni kullanmalarını öneriyoruz. Ağır kaldırmalarını istemiyoruz. Ayrıca sigara içmemeleri, Aspirin kullanmamaları gerekiyor. Kol hareketi içerideki göğüs kasını hareket ettirdiğinden, hastanın kolunu çok kaldırmamasını tercih ediyoruz. “Yaklaşık 8-10 hafta sırt üstü ya da yan yatın” diye de öneride bulunuyoruz.

Siz Sorun Nuri Soysal Cevaplasın

Adres
Valikonağı Caddesi Gündoğdu Apt. No: 43 Daire: 1
Nişantaşı / İstanbul

Telefon
+90 (212) 234-5492  / +90 (212) 234-5428

Faks
+90 (212) 291-8014

Yasal Uyarı

Web sitemizde aktarılan bilgiler genel bilgilendirme ve bilinçlendirme amacıyla düzenlenmiş olup, kesinlikle teşhis ve tedavi yerine geçmez veya bunları tamamlayıcı uygulamalar olarak öngörülemez. Hasta gereksinmeleri ve sorunları mutlaka muayene ve konsültasyonlar sonucunda hastayla mutabık kalınarak oluşturulur.