16 Kasım 2009 - Hürriyet Gazetesi
Güzel ve dolgun dudaklara sahip olmak, birçok kadının hayali. Estetik uygulamalar arasında da son yıllarda dudak dolgunlaştırma işlemi öne çıkıyor.
Dudak dolgunlaştırma işlemlerinde iki alternatiften söz edebiliriz; ameliyatlı ve ameliyatsız yöntemler. Eğer ameliyat yöntemi tercih ediliyorsa, dudağa başka bir alandan yağ taşıyoruz. Uygun dozda ve ihtiyaç ne orandaysa, yağ enjeksiyonu yapıyoruz. Ancak bu yöntemin kalıcılığının az olması ve tekrarlanma gerekliliği, biz doktorları uygulaması çok daha kolay olan dolgu maddelerine yöneltiyor.
Enjeksiyon ile dudak estetiği; yeniden şekillendirme, hacmini artırma ve dudak çevresindeki kırışıklıkları azaltmak amacıyla, direkt dudak dokusuna veya çevresinde belirlenmiş noktalara çeşitli dolgu maddelerinin ince uçlu özel iğnelerle enjekte edilmesi prensibine dayanıyor.
AĞIZ ÇEVRESİ DE ÇOK ÖNEMLİ
Dudak estetiğinin, sadece dudağın kırmızı kısmını dolgunlaştırma işlemi olarak algılanmaması gerekiyor. Dudak çevresine yapılan dolgu işlemi, dudağın kendisine yapılanlar kadar estetik görünümün sağlanmasında önem taşıyor. Örneğin üst dudak çevresindeki hattın düzgünleştirilmesi ve ağız kenarlarının bir miktar kaldırılması, dudakların estetik görünümüne büyük katkı sağlıyor.
Dudak dolgusu işlemi, özel dolgu maddeleri kullanılarak yapılıyor. Sonuçları kalıcı veya geçici olmak üzere çok çeşitli dolgu maddeleri bulunuyor. Her birinin kendine göre avantaj ve dezavantajları olan bu maddeler, dudak dolgusu yaptırmak isteyenlerin ihtiyaçlarına ve elde etmek istedikleri sonuçlara göre tercih edilebiliyor.
DOLGUYU NASIL YAPIYORUZ?
Bu işlemi yapmadan önce kişinin beklentilerini öğrenmek çok önemli. Çünkü dudak da tıpkı burun gibi yüzün dikkat çeken bir bölgesinde bulunduğundan, yapılacak en küçük hata bile büyük mutsuzluk yaratabiliyor. Gerektiğinden kalın bir dudak yapmak, “arı sokmuş” gibi bir görüntüye neden olmak, bizim estetik cerrahide hiç istemediğimiz sonuçlar.
Öncelikle bilinmesi gereken, dudakların sahip olunan genlerle belirlenmiş kişiye özel yapılar olduğu, dolgu işlemi ile daha dolgun, şekilli ve genç görünecek şekilde güzelleştirilebileceği, fakat tamamıyla değiştirilmesinin mümkün olmadığı...
Dudak dolgunlaştırma işleminden önce topical (yüzeysel) olarak veya enjeksiyon ile lokal bir anestezi uyguluyoruz. Anestezi, işlemin acısız ve mümkün olduğunca konforlu olmasını sağlıyor. Anesteziden sonra çeşitli tekniklerle dolgu maddesi, belirlenmiş noktalara enjekte ediliyor. İşlemin başarısını doğru dolgu maddesinin seçilmesinin yanı sıra kullanıcının ustalığı ve tekniği de belirliyor.
Estetik sonrası
Dudak estetiğinde kullanılan hyaluronik asitin yan etki riski oldukça düşüktür. Ayrıca oluşacak morarma, makyaj malzemeleri ile kolayca kapatılabilir. Enjeksiyondan kaynaklanabilecek küçük yaralar da çok kısa sürede iyileşir. Dudak dolgusu işleminden hemen sonra kısa süreli şişlik oluşur. Bunun etkisini azaltmak için buz kullanılabilir. Dudakların aşırı kurumaması için bir dudak nemlendiricisi kullanılabilir.
Dudak dolgunlaştırma işleminden sonraki ilk 12 saat içinde makyaj yapılmamalıdır. 48 saat içinde şiddetli egzersizden ve ultraviyole ışınlara (güneş, solaryum) maruz kalmaktan kaçınılmalıdır.
Eğer materyalin topak halinde kaldığı yerler hissediyorsanız, günde iki defa madde tamamen çözülene kadar bu bölgelere hafifçe masaj yapabilirsiniz.
Ağız kenarındaki çukurluklar da doldurulabiliyor
Üst ve alt dudağın birleştiği noktalarda oluşan çukurluklar da dolgu işlemi ile giderilebiliyor. Bu çukurluklar, ilerleyen yaşla birlikte yerçekiminin etkisiyle çene derisinin aşağı doğru çekilmesi sonucu giderek belirginleşiyor. Bu bölgeye yapılacak dolgu işlemi ile ağız kenarlarının yukarıya doğru kaldırılması ve sonuçta daha pozitif ve mutlu bir yüz ifadesi elde edilebiliyor. Üst dudağın orta kısmını burun ile birleştiren iki paralel kabarık yapıdaki çizgiye yapılacak dudak dolgusu ile üst dudağın şekillendirilerek yuvarlaklaştırılması ve sonuçta daha estetik ve çekici görünmesi sağlanabiliyor.
Üst dudağın orta kısmındaki V şeklindeki kavis de (cupidis bow) dudak dolgusu yöntemi ile daha estetik hale getirilebiliyor. Bu bölgeye yapılacak dolgu işlemi ile “V” şekli daha net vurgulanabiliyor.