28 Nisan 2014 - Hürriyet Gazetesi
Son yıllarda yaygınlaşan botoks uygulamaları, bazı ehil olmayan ellerde yapıldığından dolayı etrafımızda ifadesi donuk, şaşırıp kalmış insanlardan çok sayıda görmeye başladık. Oysa doğru kaslara, doğru dozlarda yapılan botokstan sonra da kaşlarınızı çatabilir, gözlerinizi kasmadan rahatlıkla gülümseyebilirsiniz.
Günlük hayatta yüz mimiklerimiz çevremizle iletişimimizi sağlamaktaki en önemli özelliğimiz. Yaramazlık yapan çocuğumuza kaşlarımızı kaldırınca küçücük olmasına rağmen yanlış bir iş yaptığını anlayabiliyor. Ya da eşimiz bir patavatsızlık yapacakken şaşırıp ayıplayan bir ifadeyle bakıp durdurabiliyoruz.
Keyfimiz yerindeyse kırışacağız diye düşünmeden gülüyoruz. Fakat son yıllarda yaygınlaşan botoks uygulamaları, bazı ehil olmayan ellerde yapıldığından dolayı etrafımızda ifadesi donuk, şaşırıp kalmış, göz kapağı düşmüş ya da kaşları asılı kalmış insanlardan çok sayıda görmeye başladık. Oysa doğru kaslara, doğru dozlarda yapılan botokstan sonra da kızabilir, kaşlarınızı çatabilir, gözlerinizi kasmadan rahatlıkla gülümseyebilirsiniz.
Duygularımızı gösterebilmek ve bunun için gerekli olan mimiklere sahip olmak biz insanların en büyük ayrıcalıklarından biri. Günlük hayatta konuşmaya üşendiğimizde, yorulduğumuzda, çok neşeliyken derdimizi bir harekette anlatmamızı sağlayan mimiklerimizi, gençleşmek ve kırışıklıklardan kurtulmak uğruna kaybetmememiz lazım.
Bu konuda hızlı bir çare olarak başvurduğumuz, şaşılık tedavisinde uygulanırken tesadüfen kırışıklıklara da iyi geldiği tespit edilen bir ilaç olan botoks; kesinlikle ehil uzmanların elinde kullanılmalı. Bir defa uygulayan hekimin anatomi bilgisi çok iyi olmalı, çok fazla kişiye bu işlemi yapmış olmalı.
Örneğin alında botoks uygulaması yapılacaksa kişinin cilt yapısı, kaslarının durumu, kırışıklıklarının derinliği gibi etkilerin göz önünde bulundurulması gerekiyor. Yüzü şişman, yağ dokusu fazla kişilerde botoksun dozunu çok iyi ayarlamak gerektiği gibi, daha zayıf yüzlü, yağ dokusu az kişilerde ayrı doz uygulamaları yapılmalıdır.
Şişman, kırışıkları derin olmayan bir kişide düşük doz bile etkili olabilirken, zayıf yüzlü ama derin kırışıklıkları olan bir kişide daha yüksek dozlar, daha fazla seanslarla uygulanacaktır. Yanlış bir kasa, yanlış bir doz uygulandığı takdirde yüzün ifadesi tamamen değişecektir. Botoksun etkisinin en fazla görüldüğü zaman ilk 4 aydır, sonraki iki ayda etki azalmaya başlar. Altı ay içinde de tamamen kaybolur. Botoksun yanlış uygulanması demek 4-6 ay boyunca kişinin yukarı kalkmış kaşlar, fazla gerilmiş bir alın, düşmüş bir gözkapağı ve ifadesiz bir yüzle dolaşması demek olduğundan uzman deneyiminin çok iyi araştırılmasını öneriyorum.
ALNINIZ 20 YAŞINDA, GÖZ ÇEVRENİZ 50 YAŞINDA OLMAMALI
Laboratuvarda üretilen bir ilaç olan botoks, kasların çalışmasını 4-6 ay süreyle hafifletiyor ya da durduruyor. Küçük iğnelerle cilt altına verilerek, kırışıklık ve sarkmaya neden olan kaslara yapılıyor. Göz çevresinde kaz ayağı denilen noktalara, alındaki yatay çizgilere, iki kaşın arasındaki çizgilere uygulanıyor. Sarkmaları önlemek amacıyla yüz ovaline, boyundaki çizgilere de yapılıyor. Ayrıca dudağın üzerindeki dik çizgilerde de kullanılıyor.
Botoksun etkisi 2-3 günde başlıyor, 10-15 günde tam anlamıyla oturuyor. İlk uygulamadan sonra ilacın etkili olup olmadığını anlamak için muayene gerekiyor, eğer tutmayan bir bölge varsa ve asimetri oluştuysa düzeltmek, minik dozlar uygulamak önem taşıyor.
Estetik kavramı bir bütünsellik içerir, bu da yüzün bir bütün olarak genel durumunun ele alınmasıdır. Bazı hastalarımız “sadece alnıma botoks yaptıracağım” derler. Oysa göz kenarlarında da yoğun kırışıklıklar varır.
Sadece alın bölgesine botoks yapılırsa ve hasta 40 yaşlarındaysa 10-15 yıllık bir genç ifade oluşuyor. Göz kenarı çok kırışık olduğundan 40 değil, 50-55 yaşındaymış gibi gösterir. Bu durumda yüzde uyumsuzluk ortaya çıkar. Alnı 20 yaşında, göz çevresi 50 yaşında bir görüntüyle estetik bütünlüğü sağlamak mümkün olmadığından, yüzü bir bütün olarak ele alıp, hangi bölgede hangi işleme ihtiyacı varsa ona göre bir planlama yaparak hastayla önceden konuşulmalıdır.
Botoks herkeste aynı etkiyi göstermez. Herkesin cilt tipi, sigara içip içmediği, su tüketimi, cildin elastikiyet durumu, sarkma ve kırışıklıkların durumu da yapılan işlemin başarısını etkileyeceğinden işlem öncesi planlamanın üzerinde ısrarla vurgu yapmak isterim.
Botokstan sonra da kızmak, gülmek serbest
Yapılan yanlış uygulamaların yansımalarının bir sonucu olarak insanlarımız botokstan sonra gülemeyeceklerini, kızamayacaklarını, aslında gülme kızma mimiklerinin ortadan kalkacağını düşünüyor. Oysa bu bilimsel bir görüş değil. İşlem doğru bir şekilde uygulandıysa, kişi mimiklerini kaybetmez.
Botoksun etkisi sadece kırışıklık ve çizgilerin derinleşmesini önlemektir. İşlemden sonra kaşlarınızı çok çatarsanız, alnınızı kırıştırırsanız eskisi gibi sizi rahatsız eden bir görüntü ortaya çıkmayacaktır. Oradaki kasların çalışmasını geçici olarak durdurduğumuz ya da hafiflettiğimiz için yoğun, derin kırışıklıklar, çizgilenmeler olmayacaktır.
İlaç cilt altına uygulandıktan sonra etkisi 48 saatin ardından ortaya çıkar. Kaslardaki kasılmalar yavaşlar, 15 günde maksimim seviyeye ulaşır, 4 ay yüksek etkisini gösterir, dördüncü aydan sonra etkisini kaybeder. Bazı kişilerde 6 ayda bir, bazılarında 9 ay veya yılda bir tekrarlamak gerekebilir.
Bu uygulamalarla ilgili yanlış bilinen bir şey daha var ki, o da botoksun dudak şekillendirmede kullanıldığı yönündedir. Doğru değildir, dudak şekillendirmede ya kişinin kendi yağ dokusu kullanılır ya da hyerulonik asit kullanılır. Dudak ve burun arasındaki bölümde oluşan çizgilerde botoksun kullanılması gerekir. Mevcut uygulamalar da bu yöndedir.
Ancak botoksun dudak üzerinde çok dikkatli dozlarda kullanılmasında fayda vardır. Aksi takdirde fazla yapılırsa dudakta kayma olur, yiyip içerken sorun yaşanır. Dudaklar şiştiyse, abartılı bir görüntü ortaya çıktıysa bu botoks yapılmasından değil, yanlış dolgu maddelerinin yanlış dozlarda uygulanmasındandır.