13 Mart 2008 - Hürriyet Gazetesi
Baharla birlikte güneşli günlerin gelmesi, daha açık ve hafif giysiler tercih etmemizi sağlıyor.
Ancak bazı kadınlar için kolları açık giysilerle dolaşmak özellikle de yaz yaklaşırken estetik kaygılara neden oluyor. Kolda oluşan sarkmalar ve gevşeklik nedeniyle sorun yaşayan kadınlara başta liposuction olmak üzere üç farklı yöntemle estetik uygulayabiliyoruz.
Kolları sarkmış, gerginliğini yitirmiş kişilere sıklıklıkla uygulanan yöntemlerin başında ’liposuction’ geliyor. Ayrıca ’Brachioplasti’ ve ’Thermage’ yöntemleriyle de koldaki sarkmalar giderilebiliyor.
KOLDAKİ FAZLA YAĞ ALINIYOR
Üst kol bölgesinde kalınlık ve belirgin sarkması olan kadınlar, kollarını iki yana açtıklarında sanki ikinci bir kolları varmış gibi bir görüntü ortaya çıkıyor. Bazı kadınlarda bu aşırı gevşemiş durum olmasa da, yine de kolda gevşeklik, elastikiyet kaybı ortaya çıkıyor. Ayrıca kolların üst kısmının fazla kalın olması kadının olduğundan daha şişman görünmesine yol açabiliyor.
Bu çeşit problemlerin tedavisinde sıklıkla başvurduğumuz yöntemlerin başında son 25 yılda estetik cerrahiye damgasını vuran "Liposuction" geliyor. Bölgedeki artmış olan yağ dokusunun azaltılmasına yönelik bu yöntemi şöyle uyguluyoruz:
Dirsek arkasından ve arka koltuk altı çizgisinden yarım santimetrelik iki noktadan giriyoruz. Burada amacımız kalın yağ tabakasını azaltmak ve ağırlığı ile yerçekimine direnemeyip sarkan bölgenin rahatlayıp eski yerine doğru toparlanmasını sağlamaktır. Bunun olabilmesi için kol derisinin elastikiyetinin yeterli olması ve çatlak oluşmaması gerekir. Koldaki fazla yağ dokusunu liposuction ile alarak kolun eski gerginliğine kavuşmasını sağlıyoruz.
Sarkmış kola uygulanan liposuction’da şunlar yapılır:
- Yöntem genel veya bazen lokal anestezi ile uygulanır.
- Sonrasında bu bölge için özel hazırlanmış eldiven gibi korseler takılır.
- Yaklaşık 2-3 hafta bu korseleri kullanmak yeterlidir. Korseler kazak ve sweat shirtlerin altından belli olmadan kullanılabilir.
- Ameliyat sonrası ciddi ağrılar yoktur.
- Uzun süren belirgin hareket kısıtlılığı oluşmaz.
ÇATLAYAN DERİ ÇIKARILIYOR
Ancak her kol sarkması olan kişi bu yöntemi kullanmak için yeterli şansa sahip olmayabilir. Derinin bolca çatlaması ve ileri derecede sarkması oluşmuş kişilerde bu bölgeden deri çıkarılması gerekebilir. Çatlamış derinin çıkarılması yöntemine "Brachioplasti" diyoruz, bu yöntemle kişiye bir çeşit kol germe işlemi yapıyoruz. Artmış olan yağ dokusunu da azaltarak, kolun iç kısmında ve koltuk altında devam eden bir iz oluşumu ile derinin gevşek bölümünü toparlıyoruz. Bu iz bazı kişilerde rahatsız edici olmamasına karşın belirgin olma ihtimali de vardır.
- Ameliyat sonrası hasta yine kol korsesi ile 4-6 hafta takip edilir.
- İz belirginliğini azaltıcı çeşitli medikal yöntemler de hastaya bu dönemde önerilir.
- Kol hareketlerinde 2-3 haftalık kısıtlamalar olabilecektir.
- Genel anestezinin tercih edildiği bu ameliyatlar sonrasında birkaç gün hafif ağrı kesicilerle geçen çok az ağrı olabilir. Genellikle ağrısız işlemlerdir.
- Bu operasyonlar diğer ameliyatlarla birlikte yapıldığı gibi tek başına da uygulanmaktadır.
Liposuction ve Brachioplasti yöntemlerinin dışında sarkmış kolun estetiğinde ’Thermage’ yöntemini de kullanıyoruz. Bu yöntemi radyo dalgalarıyla cilde ısı vererek anestezi altında uyguluyoruz ve sarkıklıkları gidermeye çalışıyoruz. Bir cerrahi operasyon yapılmaması avantaj ancak sonuçları cerrahi gibi olmuyor.
Ses teline, karın yağından ’gençlik’
Günümüzde uygulanan tedavi yöntemleriyle, ses felci geçirip ses teli zarar gören hastalar eski sesine kavuşuyor. Ayrıca 80 yaşında, sesi ince ve zayıf çıkan bir hastanın, 60 yaşındaki sesiyle konuşması sağlanabiliyor. Ses cerrahisinde, yağ enjeksiyonu ve silikon blok yerleştirme işlemleri yapılıyor. Karın bölgesinden alınan yağ bazı özel yıkama ve süzme işlemlerinden geçiriliyor. Alınan yağ hastanın ses teline değil, telin yan kısmına enjekte ediliyor. Yaklaşık 8 ay sonra bu yağ ortadan kalkabiliyor. Ses aynı kalabiliyor. Eski güçsüz, ince haline dönerse de yağ enjeksiyonu işlemini tekrarlamak gerekebiliyor. Yağ enjeksiyonu ile, ses teli orta hatta getiriliyor. Böylece sesin güçlü çıkması sağlanıyor. Yaşlı ve zayıf bir hale gelen ses, gençleşiyor. Hastalar sesleri güçsüz ve ince çıktıkları için konuşmakta zorlanıyor, sosyal bir sorun yaşıyorken, operasyon sonrasında eski seslerine kavuşabiliyorlar.
Acıbadem Sağlık Grubu Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferhan Öz
Koyu renk dövmeler daha kolay çıkıyor
Kollardaki sarkma sorununu üç yöntemle önleyebiliyoruz. Ancak kollardaki bir diğer estetik kaygı yaratan problem de istenmeyen dövmelerin çıkarılması ve kesici aletlerle oluşan izlerden kurtulmak istenmesi.
Önceleri ne yapıyorduk?
Daha önce bu dövmeleri cerrahi olarak çıkarmaya çalışıp tatsız yara ve dikiş izleriyle hastayı baş başa bırakırdık. Bazen de bunların çıkartılmasının mümkün olmadığı zamanlar olurdu ki o zaman dövmenin anlamını bozmak veya şeklini bozarak anlamsız hale getirmeye çalıştığımız vakalar bile söz konusuydu. Yani kısacası dövme çıkarmak bazen kábus oluyordu.
Lazer çıkınca ne oldu?
Modern lazer teknolojisinin getirdiği sistemler çıkınca dövme izleri daha başarıyla yok edilebiliyor. Çeşitli dalga boyları ayarlanabilen lazer ışınları deri içindeki bu boyaları bulup tahrip ediyor. Bu şekilde çok daha kolay, daha az iz oluşturarak ve çok daha başarılı dövme çıkarma işlemleri dermatologlar tarafından uygulanıyor. Bu işlem uygulanırken cilt rengi ve dövmelerin renkleri önem taşıyor. Koyu renkli dövme boyalarının çıkarılması açık renklere göre daha kolay olmaktadır. Çoğu kez 4-6 seansta bunların çoğundan kurtulmak mümkündür.
Kollardaki kesici alet izleri nasıl yok ediliyor?
Bir diğer problem ise çok genç yaşlarda yapılmış intihar girişimleri sonucu ön kollarda enlemesine oluşmuş izlerin yok edilmesiyle ilgili. Gençler bunu çoğu kez ikinci şahısları korkutmak amacıyla yapıyor. Ama daha sonra oluşan izlerden rahatsız olabiliyor. Yaşı ilerlediğinde etrafından saklamak için yaz ortasında uzun kollu giysiler ile dolaşmak zorunda kalacağından izlerden kurtulmanın yolunu aramaya başlıyor. Bu kişilere, izlerin belirginliğini azaltıcı cerrahi işlemler uygulayabiliyoruz. Bazı durumlarda bu izleri sanki ameliyat geçirmiş ve kötü izi kalmış görüntüsü ile saklamaya çalışma prensibine dayalı cerrahi operasyon yapıyoruz. Böylece çevresinden gelecek tepkilere karşı strese girmesini önlüyoruz.
Yanlış kapanan çeneye ’estetik düzeltme’
Çene yapısındaki bozukluklar kişinin psikolojik ve sosyal yaşamını olumsuz etkiliyor. Son yıllarda yapılan estetik operasyonlar sayesinde, yüzde herhangi bir iz ya da şekil bozukluğu olmadan, normal ölçülere sahip bir çeneye kavuşmak mümkün olabiliyor. Çenedeki bozukluklar iki şekilde görülür:
Diş düzenindeki yapısal bozukluklar ve çene kemiklerindeki büyüklük farklılıklarından oluşan bozukluklar
Alt çene uzun olunca: Eğer alt ve üst dişler düzgün şekilde kapanıyorsa ve ısırma problemleri yoksa o zaman dişlerle uğraşmadan sadece çeneye müdahale ediliyor. Alt çenenin ileriye doğru çıkık veya geride olması, üst çenenin küçük ya da büyük olması gibi sorunlar oluyor. Alt çene uzunsa çene ucundaki fazlalık olan bölüm çıkarılarak uygun ölçülere getiriliyor. Çene kısaysa ucuna eklemeler yapılıyor.
Çenede kapanma kusuru varsa: Çenede kapanma kusurları da varsa, o zaman daha kapsamlı ameliyatlar yapmak gerekir. Bunun için önce dişlerin bir ortodontist tarafından çenenin ameliyat sonrası oluşacak konumuna göre şekillendirilmesi gerekir.
Hem alt hem üst çenede sorun varsa: Bu tedaviden sonra daha önce film ölçümleri ile belirlenen ölçülerde problem olan çeneye, bazen iki çeneye beraber müdahale etmek gerekir. Alt çene arka kısmından kesilerek probleme göre ileri ya da geri alınır. Yine üst çene yüze tutunan yerlerinden serbestleştirilerek ileri veya geri çekilir ya da parça çıkarılarak uygun şekle getirilir. Çeneler uygun materyallerle önce kendi içinde sabitlenir.
Acıbadem Sağlık Grubu Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Ayhan Okumuş