8 Nisan 2013 - Hürriyet Gazetesi
Kulak estetiği denilince en çok bildiğimiz ameliyat kepçe kulak estetiğidir.
Kadınlar kepçe kulak dışında, taktıkları ‘avize’ küpeleri uzun süre kullanmaktan dolayı sarkan kulak memelerini düzelttirmek ve genişleyen küpe deliklerini yok etmek amacıyla da kulak estetiği yaptırıyor.
Günlük yaşamımızda dış görünüşümüzün nasıl olduğu hepimiz için önemli. Biraz kilo alsak endişeleniyoruz, fiziksel olarak kötü görünmekle bitmiyor iş. Dizlerimize yük biniyor, sırt ve bel ağrıları çekiyoruz. Hemen kendimize çekidüzen vermek istiyoruz, yediklerimize dikkat ediyoruz, daha çok hareket etmeye çalışıyoruz. Bunlar alacağımız önlemlerle çözeceğimiz sorunlar.
Bir de doğuştan getirdiklerimiz var ki, bazen ameliyatsız düzelmiyor.
1-KEPÇE KULAK
Kepçe kulak ameliyatları çocukluk çağında da yetişkinlik döneminde de yapılıyor. Aslında bizim önerimiz kulağın 5-6 yaşlarında tamamen şekillenmesi nedeniyle çocuklara okul başlamadan önce ameliyat yapılmasıdır. Yetişkinlik çağında bize başvuran kadın hastalarımızın en çok yakındıkları konu, kepçe kulaklarını saklayabilmek için hep uzun saçlı dolaşmak zorunda kalmalarıdır.
Saçlarını hiç toplayamayan, kısa kestiremeyen kepçe kulak mağduru hastalarımızın ilk işi ameliyattan kısa bir süre sonra hemen saçlarını toplamak ya da saçlarını kestirmektir.
Çocukken arkadaşlarının alaylarıyla büyümek zorunda kalan hastalarımız, yetişkinlik çağında artık bu sorunla yaşamak istemiyorlar. Çünkü çocukluktaki olumsuz eleştiriler, üstü kapalı da olsa devam edebiliyor.
Genellikle çocuklara genel anestezi altında, yetişkinlere ise lokal anestezi ile ameliyat yapabiliyoruz. Yaklaşık 1,5 saat süren bu operasyon sırasında kulakla baş arasındaki açıyı daraltıyoruz. Kulak kıkırdağına dikişler atarak açıyı normal sınırlara çekiyoruz. Çünkü kulak ve baş arasındaki bu açının 45 dereceyi geçmemesi gerekiyor.
Ameliyattan sonra kadın ya da erkek olsun tüm hastalara tavsiyemiz eğer küçük çocukları varsa kulaklarına asılmalarına izin vermemeleri yönündedir. Kulaklara herhangi bir darbe de alınmaması gerekiyor. Aksi takdirde kıkırdaklara koyduğumuz dikişler atabiliyor. Ameliyattan sonra 15 gün boyunca özel bir bandajla hastalarımızın dolaşması gerekiyor.
Ancak bu sporcu bandı şeklinde de uygulanabildiğinden, normal hayatta herhangi bir sorun ortaya çıkmıyor. Bandaj çıktıktan sonra da yaklaşık üç ay boyunca kulaklara darbe almamak gerekiyor. Ameliyat ehil ellerde yapıldığı takdirde başarı oranı yüksek oluyor.
2-SARKAN KULAK MEMESİ
Kepçe kulak dışında kadınların uzun yıllar boyunca çok ağır, ‘avize’ adı verilen küpeleri kullanmaları, kulak memesinde sarkmaya neden oluyor. Lokal anestezi altında yapılabilen bu ameliyat yaklaşık yarım saat kadar sürüyor. Tekniğe bağlı olarak süre biraz uzayabiliyor. Bu sorunu düzeltirken, kulak kıvrımında kalacak şekilde bir ameliyat kesisi açılıyor. Bazen kulaktan parçalar çıkararak kulak memesi küçültülmeye çalışılıyor. Kulak memesindeki sarkmalar giderilmeye çalışılırken, izler de gizleniyor.
3-KÜPE DELİKLERİ GENİŞLİYOR
Ağır küpelerin uzun yıllar takılması ve bunun alışkanlık haline getirilmesiyle oluşan sarkmaların yanı sıra kulağa küpe takmak için açılan delikler de büyüyor. Bazen altın, gümüş, titanyum dışındaki maddelerden yapılmış küpeleri takanlarda egzama, alerji ve hatta ciddi enfeksiyonlar oluşabilir. Özellikle de kulak kıkırdağına piercing takılması bu enfeksiyonlara neden olabiliyor. Altın, gümüş, titanyum dışındaki malzemelerden yapılan küpeleri hiç kullanmamak daha iyi ancak mutlaka kullanılması gerekiyorsa gün içinde taktıktan sonra çıkarmak, uzun süre kullanmamakta fayda görüyoruz. Aşırı genişlemiş, kötü görünen kulak deliklerini, hatta oluşan yırtılmaları dikiyoruz.
Yaklaşık yarım saat süren, lokal anestezi altında yapılan bu işlemden sonra kişi evine gidebiliyor, günlük yaşamına dönebiliyor. Bir süre antibiyotik ve ağrı kesici kullanması gerekebiliyor.
Birkaç ay sonra kulak memesindeki delik tamamen iyileştiğinde, uygun bir yerden yeni bir delik açıyoruz. Hastamızdan ağır küpe takmamasını istiyoruz.