Aşırı terlemeye botoks ve klips

14 Haziran 2010 - Hürriyet Gazetesi

Her 1000 kişiden üçünde görülen “aşırı terleme” hastalığı, artık basit yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Botoksla veya terlemeyi yöneten sinire klips takılarak, sosyal yaşama da ağır darbe vuran bu sorunu ortadan tamamen kaldırmak mümkün...

Oturduğu yerde ellerinden sular damlayan, kışın kar yağarken bile terleyen, insanlarla el sıkışmaktan korkan, yaz kış kıyafetleri sırılsıklam gezmek zorunda kalanlar, “hiperhidroz” yani aşırı terleme hastalığı mağdurlarıdır. Ve bu hastalık her 1000 kişiden üçünde görülür.

Aşırı terleme hastaları yılın dört mevsiminde kontrolsüz ve aşırı miktarda terlemeden şikayet etmenin yanı sıra sosyal yaşamlarında da önemli kısıtlamalar yapmak zorunda kalabilirler.

Neyse ki bu sorun çok uzun zaman önce kader olmaktan çıktı. Günümüzde botoks, ETS (Endoskopik Torakal Sempatektomi) ve terlemeyi yöneten sinire klips takılması, terleme hastalığının tedavisinde kullanılan en etkili yöntemler arasında başı çekiyor.

Aşırı terlemenin sebepleri nedir

Terlemeyi sağlayan ter bezleri en çok avuç içleri, ayak tabanları ve koltuk altlarında yer alıyor. Dolayısıyla aşırı terleme problemlerini de en çok bu bölgelerde görüyoruz.

Aşırı terleme (hyperhydrosis) ter bezlerinin çalışmasını sağlayan sinir sistemi bölümünün aşırı çalışmasından ileri geliyor. Aşırı terlemede ter bezleri normalden en az 10 kat daha fazla çalışıyor. Başta ellerde olmak üzere ayak tabanları, yüz, koltuk altları ve gövde de aşırı terleme görülebiliyor. ıkincil bir hastalığa bağlı olarak (aşırı şişmanlık, ilaç kullanımı, menopoz gibi) ortaya çıkan terlemelerde ise ana hastalığın tedavisi terlemeyi de azaltıyor.

Terlemeye karşı uygulanan çeşitli tedavi yöntemleri var.

Örneğin deodorantlar, çok aşırı olmayan terlemelerde faydalı... Bunun dışında “iyontoforez” tedavisiyle, yani elektrik akımı yardımıyla aşırı terlemenin önlenmesine çalışılıyor. Ancak bu yöntemde uzun vadede etkili sonuçlar elde edilmesi son derece nadir rastlanan bir durum.

Antikolinerjik ilaçlar ile sinir aktivitesi azaltılması çabasının da pek yeterli olmadığı görüldü.

Bazı vakalarda faydalı olan psikoterapi ise tüm vakalarda aynı etkiyi göstermedi.

Botoks koltuk altında etkili

Gelelim daha etkili tekniklere...

Terleme tedavisinde botokstan uzun zamandır yararlanıyoruz. Botoks ile aşırı terlemeye neden olan sinir uyarımları bloke edilerek terleme engelleniyor.

Botoks ince bir iğneyle enjekte ediliyor. ılaç uygulandıktan 3-4 saat sonra etkisi başlıyor ve ortalama bir hafta içinde tam yerleşerek terleme kesiliyor. Botoks ortalama 7-8 ay kadar etkisini devam ettiriyor.

Tekrarlanabilmesi bu yöntemin sıklıkla tercih edilme nedenleri arasında. Yan etki olarak çok küçük ihtimalle ilaç alerjisi olabilir ki bu da uygulama alanındaki hafif kızartılar ve kaşıntılardan başka bir rahatsızlık yaratmaz.

Tek bir kesiyle sorun çözülüyor

Aşırı terlemenin önlenmesinde kullanılan bir diğer yöntem de cerrahi olandır...

Ülkemizde az sayıda merkezde “ETS” (Endoskopik Torakal Sempatektomi) yöntemiyle aşırı terlemeye dur deniliyor.

Göğüs cerrahisi uzmanlarınca uygulanan bu yöntemde, her iki koltuk altına açılan kesilerden girilerek, sempatik sinire bir klips takılıyor bu da terlemenin kesilmesini sağlıyor.

Aşırı terlemenin mevsimi yoktur

Aşırı terleme bir hastalıktır. Bu nedenle “heyecanlandım, koştum, yürüdüm, bu yüzden aşırı terledim” gibi sözler aşırı terleme hastalığında geçerli nedenler değildir. Aşırı terleme hastalarının özelliği, hiç efor sarfetmeseler, sakince bir koltukta otursalar bile durdukları yerde terlemeleridir.

Kışın bile başta koltuk altları olmak üzere, sırtları, ayakları, elleri, yüz ve baş bölgeleri terler. Mevsimsiz bir hastalık olması nedeniyle aşırı terleme hastaları yılın dört mevsimi dertlerine çare ararlar.

Siz Sorun Nuri Soysal Cevaplasın

Adres
Valikonağı Caddesi Gündoğdu Apt. No: 43 Daire: 1
Nişantaşı / İstanbul

Telefon
+90 (212) 234-5492  / +90 (212) 234-5428

Faks
+90 (212) 291-8014

Yasal Uyarı

Web sitemizde aktarılan bilgiler genel bilgilendirme ve bilinçlendirme amacıyla düzenlenmiş olup, kesinlikle teşhis ve tedavi yerine geçmez veya bunları tamamlayıcı uygulamalar olarak öngörülemez. Hasta gereksinmeleri ve sorunları mutlaka muayene ve konsültasyonlar sonucunda hastayla mutabık kalınarak oluşturulur.